Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4991 Esas 2020/128 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4991 Esas 2020/128 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4991
Karar No : 2020/128
Karar Tarihi : 28/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4991 Esas 2020/128 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4991 E.  ,  2020/128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalılar ...,... murisi ... aleyhine takip yaptıklarını, takip sırasında borçlunun ölümü üzerine mirasçıları üzerinden takibe devam edildiğini, takibin semeresiz kaldığını, murisin ölmeden önce dava konusu taşınmazlarını davalı annesi ..."ye devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, takibe itiraz edildiğini ve kesinleşmediğini, satışın mal kaçırma amacı ile yapılmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ..."in mirası red ettiğinden, davanın taraf sıfatı bulunmaması nedeniyle, davalılar ..., ..."a karşı açılan davanın tarafların taraf sıfatı bulunmaması ve dava ehliyeti olmaması nedeniyle usulden reddine, davalı ..."ye yapılan satışın mal kaçırma amacı ile yapıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    1-Tasarrufun iptali davaları İİK"nun 282. maddesi gereğince borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka kötüniyetli üçüncü kişeler aleyhine de açılır.
    Somut olayda, borçlu ... davadan önce ölmüş ve mirasçılardan ..."in, Menderes 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/133 Esas 2015/162 Karar sayılı ilamı ile mirası red ettiği anlaşılmaktadır. Murisin diğer mirasçıları ...,... "in mirasçılık sıfatı devam etmekte olup davada taraf olarak gösterilmeleri isabetlidir.
    Ancak, davalı ... mirası red ettiği halde, davalı çocukları ...,... için red talep edilmediğinden borçlu sıfatlarını almış olup velileri ... ile menfaat çatışması doğabileceği ve bu dava yönünden küçükler ...,... için kayyum tayin edilip edilmemesi gerektiği hususları da değerlendirilmeden, davalılar ...,... hakkındaki davanın taraf ve dava ehliyeti yönünden reddi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bu tür davaların görülebilmesi için, diğer genel dava koşullarının yanında borçlunun aciz halinin var olduğunun sabit olması gerekir.
    Somut olayda, davacı alacaklı tarafından aciz belgesi sunulmadığı gibi, borçluların adresinde yapılmış İİK’nun 105. maddesi niteliğinde bir haciz tutanağı da bulunmamaktadır.
    Bu halde, ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ:Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... ve davacıya geri verilmesine, 28/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara