Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3574 Esas 2020/1985 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3574 Esas 2020/1985 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3574
Karar No : 2020/1985
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3574 Esas 2020/1985 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3574 E.  ,  2020/1985 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların eşi/babası ..."nın karıştığı kaza sonucu öldüğünü, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, destek kazada kusurlu olsa da zarar gören 3.kişi konumunda olan davacıların zararından davalının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 17.10.2012 tarihli bedel artırım dilekçesiyle, taleplerini 83.000,00 TL"ye ve 24.02.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam taleplerini 175.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ön inceleme duruşmasında; davacıların zararının davalı tarafından düzenlenen poliçenin teminatı kapsamında olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükmün, davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 10.03.2014 tarih, 2013/3177 Esas ve 2014/3340 Karar sayılı ilamı ile; "zarar gören 3.kişi konumunda olan davacıların zararından davalının sorumlu olduğu ve desteğin kazadaki kusurunun 3.kişi konumundaki davacılara yansıtılamayacağı gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin bozma kararına direnilmesi suretiyle davanın reddine dair verilen hükmün, davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulu"nun 18.11.2015 tarih, 2015/17-708 Esas ve 2015/2628 Karar sayılı ilamı ile, direnme kararının bozulmasına karar verilmiş; anılan bozmadan sonra yargılamaya devam eden mahkemece toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 52.483,90 TL, ... için 4.299,70 TL, Ramazan için 10.207,30 TL. ve Betül için 16.009,10 TL. olmak üzere toplam 83.000,00 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; 6100 sayılı HMK döneminde açılmış olsa da, davacıların belirsiz alacak davası olarak açmadıkları ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi dava biçiminde açtıkları davada, ikinci ıslahın geçersiz olduğuna ilişkin mahkeme kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına; davacılar desteğinin müterafik kusurlu sayılmasını gerektirir bir delilin bulunmadığı dikkate alındığında, bu sebeple tazminattan indirim yapılmayışında usulsüzlük bulunmamasına göre; davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davalı sigortacı tarafından zorunlu trafik sigortalı... plakalı araç, kullanım amacı yük nakli olan hususi araç olup dava dışı gerçek kişiye aittir. O halde, temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, ticari faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. bendindeki "avans faiziyle" ibaresi hükümden çıkartılarak, yerine "yasal faiziyle" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara