Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/28 Esas 2020/2057 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/28 Esas 2020/2057 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/28
Karar No : 2020/2057
Karar Tarihi : 25/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/28 Esas 2020/2057 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/28 E.  ,  2020/2057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.02.2020 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunu mal kaçırma amacı ile diğer davalı kardeşi ile Vakıflar Bankasındaki ortak hesaplarında bulunan 498.606,57 TL nin 07.03.2014 tarihinde kardeşi ..."nin bireysel hesabına aktardığını, bu paranın 1/2 bölümünün borçluya ait olmasına rağmen alacaklılardan mal kaçırma amacı ile davalı kardeşinin hesabına aktardığından, bu tasarrufun iptali ile paranın davalı ..."den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin yurt dışında yaşaması nedeni ile sık sık yurda gelmesi zor olduğundan, banka çalışanlarının yönlendirmesi ve işlemlerini takip edilmesinin daha kolay olacağı düşüncesiyle ortak hesap açıldığı, aslında müvekkili borçlu kardeşi ile ortaklığının bulunmadığını, dava konusu paranın hiç bir zaman borçluya ait olmadığını 02.08.2011 tarihinde müvekkili tarafından yatırılan para olduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini gerektiğini belirtmiştir.
    Davalı borçlu ..., davanın haksız açıldığını, hesaptaki paranın tek kuruşunun dahi kendisine ait olmadığını, kardeşinin yurt dışında olması nedeni ile ortak hesap açıldığını, hesaplardaki paranın davalı kardeşine ait olduğunu belirtmiştir.
    Mahkemece, davaya konu ortak hesap tarihinin, borcun doğumundan önce açıldığından ve bankaya teminat olarak gösterilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı banka vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstinaf mahkemesi, karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar hısımlar evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olduğu, davalı ... davalı ..."ın kardeşi olup ortak hesaptaki paranın davalı ... hesabına aktarılması şeklindeki tasarruf işlemi 07/03/2014 tarihinde yani borcun doğum tarihinden sonra haciz tarihinden ise iki yıllık hak düşürücü süre öncesinde yapıldığı, buna göre bahse konu tasarruf işlemi iptali gereken tasarruf işlemlerinden olduğundan bahisle davacı vekilinin istinafı haklı ve yerinde olduğu gerekçesi ile kabul edilerek, ilk derece mahkemesinin 24/03/2017 tarihli kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-b,2 madde ve bendinin tanıdığı yasal olanak çerçevesinde hükmün yeniden tesisine, karar verilerek davanın esastan kabulüne, müşterek hesaptaki paranın borçlu ... tarafından davalı ..."ın ... Bankası ... Şubesindeki 00158018014552199 Nolu hesabına aktarılmasına yönelik 07/03/2014 tarihli tasarruf işleminin iptaline, Davacıya Denizli 7.İcra Müdürlüğünün 2014/4119-Esas sayılı icra takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere belirtilen banka hesabı üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş, anılan karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    HMK"nun 26.maddesine göre hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.
    Somut olayda, davacı vekili ortak hesaplarında bulunan paranın 1/2"sinin davalı borçlu ..."a ait olduğunu, ..."ın kendisine ait olan payı alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla kardeşi adına danışıklı olarak aktardığını belirterek davalı ..."nin ... Bankası ... Şubesinde bulunan 00158018014552199 nolu hesabına davalı borçlu ... tarafından yatırılan paraların ve davalıların tasarruflarının iptaline, davalı ..."nin sebepsiz zenginleştiği para kadar davacıya cebri icra yolu haciz ve satış isteme yetkisi verilmesini talep etmiştir. Bu açıklamalardan borçlunun üçüncü kişinin hesabına havale edilen 498.606,57 TL nin 1/2 sinin davalı üçüncü kişiye ait olduğu ve üçüncü kişi ..."nin sebepsiz olarak zenginleştiği kadar tasarrufun ipaline karar verilmesini istediğine göre davalı ..."nin ... Bankası ... Şubesindeki 00158018014552199 Nolu hesabına aktarılmasına yönelik 07/03/2014 tarihli tasarruf işleminin 1/2 sinin iptaline karar verilmesi gerekirken tümü yönünden iptal kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince istinaf mahkemesinin esastan kabul kararının kaldırılarak HMK’379/2 maddesine göre dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara