Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1787 Esas 2020/1285 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1787 Esas 2020/1285 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1787
Karar No : 2020/1285
Karar Tarihi : 12/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1787 Esas 2020/1285 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1787 E.  ,  2020/1285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davacıların yakını ..."ın 04/03/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı ... ve ... için ayrı ayrı 500,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı eş ... için 45.000,00 TL, kızı ... için 35.000,00 TL, kızı ... için 35.000,00 TL, anne ... için 25.000,00 TL ve kardeş ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacılar vekili; 24.04.2014 tarihli celsede maddi tazminat taleplerinin ... Sigorta A.Ş. tarafından karşılandığını, davayı sadece manevi tazminat yönünden davayı takip ettiklerini beyan etmiştir.
    Davalılar vekilleri davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacının maddi tazminat talebinin ödeme nedeni ile reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile ... için 3.000,00 TL, ... için 2.000,00 TL, ... ... için 2.000,00 TL, ... için 1.500,00 TL ve ... için 1.500,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12/06/2017 gün ve 2015/591 Esas - 2017/6647 Karar sayılı ilamı ile davacılar vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek "davacılar için takdir olunan manevi tazminatların az olduğu" gerekçesiyle bozulmuştur ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamının gerekleri yerine getirilerek davanın kısmen kabulü ile davacıların maddi tazminat taleplerinin ödeme nedeniyle reddine, yine davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı eş ... için 7.000,00 TL, kızı ... için 5.000,00 TL, kızı ... için 5.000,00 TL, anne ... için 4.000,00 TL ve kardeş ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekilinin tüm ve davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, bozma sonrası davacılar için takdir edilen manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.244,85 TL onama harcının davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara