Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1409 Esas 2020/144 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1409 Esas 2020/144 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1409
Karar No : 2020/144
Karar Tarihi : 28/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1409 Esas 2020/144 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1409 E.  ,  2020/144 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.


    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 16/11/2016 tarih ve 2016/İHK-3058 sayılı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili dava dilekçesi ile 26.10.2012 günü ... plakalı aracın park halinde olduğu sırada bilinmeyen bir sebeple birdenbire alev alıp yanmaya başladığını ve araçta bulunan ... ve ..."in yaralandıklarını, hayati tehlike geçirdiklerini, hastane raporlarına göre ... "in %10, ..."in %9 malul kaldığını, maluliyet tazminatı için davalı ... Sigortaya başvurduklarını, ancak olayın meydana geldiği yerin karayolu olmadığı gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, oysa Dairemizin 11.06.2015 tarih ve 2014/2977 Esas, 2015/8600 sayılı kararına göre tarlanın bile kapsam dahilinde olduğunu iddia ile asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak, şimdilik 41.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile davacının 41.000,00 TL üzerinden talepte bulunmasına rağmen hangi davacı için ne kadar istediğini belirtmediğini, olayın meydana geldiği yerin karayolu değil "tarla" olduğunu özel mülkiyete ait bir tarlada meydana gelen olayda sorumlu
    olmadıklarını, aracın işletilme halinde olmadığı sırada meyana gelen zarardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Hakem Heyetince, 08.09.2016 tarih ve K-2016/25801 sayılı kararında "işletenin aracı terk iradesi bulunmadığından, aracın işletilme halinde olduğu ve olayın meydana geldiği yerin karayolu sayıldığı, hesaplama sonucuna göre tespit edilen rakamların tazminat olarak ödenmesi gerektiği" gerekçesi ile başvurunun kabulüne, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 80.822,83 TL"nin ..."e, 137.176,35 TL"nin ise ..."e ödenmesine karar verilmiş, davalı ... Şirketi tarafından karara itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince 16.11.2016 tarih ve 2016/İHK-3058 sayılı kararında, "itiraz doğrultusunda Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuru sahiplerinin tazminat taleplerinin reddine" karar verilmiştir. İtiraz Hakem heyeti kararı davacılar vekilince istinaf edilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair verilen karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Sigorta tahkim komisyonunca verilen karara yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 23,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 28/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara