Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1144 Esas 2020/2153 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1144 Esas 2020/2153 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1144
Karar No : 2020/2153
Karar Tarihi : 26/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1144 Esas 2020/2153 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1144 E.  ,  2020/2153 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ....... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, 03/10/2011 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü, ... sigortacısı ve işvereni olduğu aracın, davacıların desteği ..."a çarpması sonucunda desteğin yaşamını yitirdiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte davacı ... için 77.214,82 TL, davacı ... için 5.390,55 TL ve davacı ... için 1.403,57 TL maddi tazminat ile davacı ... için 60.000,00 TL, Berkay ve Kıvanç için ayrı ayrı 70.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia savunma ve toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile 84.008,94 TL maddi tazminatın, davalı ... ... Sigorta A....."nden dava tarihinden, diğer davalılar için olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için 7.500,00 TL, davacılar ... için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ve davalı ....... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 23/10/2014 gün ve 2013/15669 Esas 2014/14162 Karar sayılı ilamı ile "davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 84.008,94 TL’nin davalı ... ... Sigorta A.....’nden dava tarihinden itibaren, tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek üzere diğer davalılardan olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine; davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı ... için 25.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL, davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ... Doğalgaz A.....’nden olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınıp, davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili ve davalı ....... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14/01/2016 gün ve 2015/12914 Esas 2016/337 Karar sayılı ilamı ile "bozma kapsamı dışında olmasına ve kesinleşmiş olmasına rağmen bozmadan sonra tekrar maddi tazminata ve maddi tazminatla ilgili davacılar yararına yeniden vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle temyiz edenlerin temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuş; davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmişse de, Dairemizin 01/02/2017 gün ve 2016/12294 Esas 2017/894 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, maddi tazminat ve vekalet ücreti talebine yönelik Mahkemenin 2011/579 Esas 2013/382 Karar sayılı 21/06/2013 tarihli
    kararında verilen hüküm Dairemiz 2013/15669 Esas 2014/14162 Karar sayılı 23/10/2014 tarihli kararında bozma kapsamı dışında bırakılıp kesinleşmiş olduğundan bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ....... Vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK.’nun 381.- 389. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 294-297), hükmün tefhimi, nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK m. 297/II); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Dairemizin 23/10/2014 gün ve 2013/15669 Esas 2014/14162 Karar sayılı bozma ilamı gereği manevi tazminatların davacılar lehine yükseltildiği ... 13.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2015/103 sayılı kararı, Dairemizin 14/01/2016 gün ve 2015/12914 Esas 2016/337 Karar sayılı 2.bozma ilamında manevi tazminatlara ilişkin temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
    Buna göre mahkemece, davacıların manevi tazminat talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacılar vekilinin tüm, davalı ....... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ....... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, davalı ....... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ......." ve davacılara geri verilmesine 26.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara