Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/8588 Esas 2021/392 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/8588 Esas 2021/392 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/8588
Karar No : 2021/392
Karar Tarihi : 01/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/8588 Esas 2021/392 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/8588 E.  ,  2021/392 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 28.03.2018 tarih- 2018/19692 sayılı karara karşı, davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 06.11.2018 tarih- 2018/İHK-9657 sayılı itirazın kabulüyle yeniden hüküm tesisine ve davanın kısmen kabulüne dair kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kazada yaralanan davacının malul kaldığını, davacının maluliyeti % 42 olduğu halde davalının % 27 maluliyet üzerinden ve eksik hesapla ödeme yaptığını, yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslahla, taleplerini 53.070,00 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacıya 67.318,53 TL. tazminat ödediklerini ve sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 53.070,00 TL. bakiye maluliyet tazminatının 30.11.2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu karara,
    davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davalı vekilinin itirazının kısmen kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi suretiyle davanın kısmen kabulüne, 37.717,67 TL. maluliyet tazminatının 30.11.2017 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Uyuşmazlık Hakem Heyeti"nin karara esas aldığı aktüer raporunda, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 75 kusuru ve davacının % 42 maluliyet oranı üzerinden tazminat hesaplanmasına ve yine davacı için geçici işgöremezlik tazminatı hesaba dahil edilmemesine rağmen, davacı taraf UHH kararına itiraz etmediğinden, anılan kusur ve maluliyet oranı ile geçici işgöremezlik tazminatı bakımından davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu da gözetildiğinde, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yerinde görülmemesine; karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümlerine uygun biçimde davacı için vekalet ücretinin belirlenmiş olmasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
    Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak işgücü kaybı tazminatı isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa"dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, ... Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, ... Danışmanlık, ... Üniversitesi ve ... Üniversitesi"nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu"na göre bakiye
    ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu itibarla; tazminat hesaplamasında, TRH 2010 Tablosu"nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve İHH tarafından da karara esas kabul edilen 06.10.2018 tarihli aktüer raporunda; 01.06.2015 tarihli ZMSS Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi"nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK"nun 90. maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, İHH tarafından esas alınan rapor bu yönüyle yeterli bir rapor değildir.
    Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı için, TRH 2010 Tablosu"na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanmasının gerektiği; UHH kararına esas alınan 22.03.2018 tarihli raporun anılan hususları karşıladığı dikkate alınmak suretiyle, bu rapora göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İHH kararının BOZULMASINA; dosyanın, İtiraz Hakem Heyeti"ne iletilmek üzere, hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara