Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/438 Esas 2021/504 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/438 Esas 2021/504 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/438
Karar No : 2021/504
Karar Tarihi : 02/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/438 Esas 2021/504 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/438 E.  ,  2021/504 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalının maliki bulunduğu 07 NVL 48 plakalı aracın ZMSS poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı bulunduğunu, dava dışı ..."nin sevk ve idaresinde bulunan sigortalı aracın 04/09/2012 tarihinde ... plakalı araca çarpması neticesinde araç içerisinde bulunan ..."ın vefat ettiğini, kaza sonrası tutulan trafik kazası tespit tutanağına göre sigortalı aracın sürücüsü ..."nin %100 oranında kusurlu bulunduğu ve ehliyeti de olmadığını, kazada vefat eden ..."ın varislerine 66.010,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 05/04/2013 tarihinde ödenerek davalı aleyhine Alanya İcra Müdürlüğünün 2013/8124 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, davanın kabulü ile davalı borçlu tarafından Alanya 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/8124 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle Adli Tıp Kurumunca düzenlenen kusur raporunun benimsenmesinde ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun emredici nitelikteki 42-a.2. fıkrası hükmüne göre sürücü sertifikası ehliyet haline dönüştürülmedikçe bu belgeye dayanılarak karayolunda araç kullanılamamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle destekten yoksunluk tazminatı ödeyen ZMSS"nin, ehliyetsiz araç kullanma nedeniyle sigortalısından rücuen tazminat talebine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Rücu davaları; gerçek zararın giderilmesi amacına yönelik olup, zenginleşmeye bir vesile teşkil etmemelidir. Dolayısıyla zarar sorumlusundan halefiyet ilkelerine dayalı olarak talepte bulunan davacı da, ödediği meblağın tamamını değil, ancak zarar görenin uğradığı gerçek zararı, zarar sorumlusu bulunanlardan isteyebilir.
    Trafik sigortacısı tarafından sigorta sözleşmesi uyarınca sigortalıya karşı açılan rücuen tazminat davalarında, sigortalının sorumlu olduğu miktar yapılan ödeme miktarı olmayıp gerçek zarar miktarı kadardır. Bu nedenle mahkemece, zarar görenlere yapılması gereken gerçek ödeme miktarı tespit edilerek davacı tarafça yapılan ödeme miktarı daha fazla olsa da davalının gerçek zarar miktarıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerekir. Bu bakımdan sigorta şirketinin zarar görenlere ödemiş olduğu tazminat tutarının tamamı rücu için yeterli değildir.
    Bu durumda mahkemece, davalının gerçek zarar miktarıyla sorumlu olduğu nazara alınarak ödeme tarihindeki (05.04.2013) verilere göre destek Ramazan Ceylan"ın yakınlarının destekten yoksun kalma zararlarının hesaplanması amacıyla aktüer uzmanı bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara