Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2678 Esas 2021/2462 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2678 Esas 2021/2462 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2678
Karar No : 2021/2462
Karar Tarihi : 09/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2678 Esas 2021/2462 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2678 E.  ,  2021/2462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve katılma yolu davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili; davacılar desteğinin yolcu olarak bulunduğu otomobilin, zorunlu trafik sigortası bulunmayan traktöre çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini, davalı tarafın müvekkillerine yaptığı destekten yoksun kalma tazminatı ödemesinin eksik olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş ... için 2.000,00 TL, davacı çocuk ... için 8.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarlarını davacı eş yönünden 15.735,00 TL, çocuk yönünden 6.369,00 TL olarak artırmıştır.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... bakımından davanın kısmen kabulü ile 12.470,00 TL"nin davalıdan alınarak adı geçen davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen tazminatın 2.000,00 TL"lik kısmına 21.10.2010"dan itibaren yasal faiz
    yürütülmesine, davacı ... Temiz için 111,00 TL"nin 21.10.2010"dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak adı geçene velayeten davacı ..."e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar Dairemiz’in 2016/4173 E, 2016/5935 K sayılı 16.05.2016 tarihli ilamı ile "ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılacak hesaplamaya göre ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının belirlenmesi, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için işlemiş yasal faiz eklenerek hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir" gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 49.900,00 TL maddi zararının bulunduğu belirlenmiş olup, davacıya davalı tarafından ödenen 55.948,00 TL"nin ödeme tarihindeki veriler esas alınarak yapılacak hesaplamaya göre ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yeterli hatta fazla olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından vekalet ücretiyle sınırlı olarak temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun araştırma yapılıp karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kaza tarihinin 21/09/2010 olmasına, özellikle dava dilekçesinde bakiye destek zararı tazminatının davalının kusuru oranında talep edilmiş olmasına, Dairemiz"in yerleşik uygulamalarına uygun biçimde yapılan hesaplamaları içeren hesap raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına
    göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda mahkemece davalı ... yararına tek vekalet ücreti belirlenmiştir. Oysaki davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup davacılar yönünden davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 4 numaralı bendi hükümden çıkartılarak yerine "davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den, 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara