Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2268 Esas 2021/1958 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2268 Esas 2021/1958 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2268
Karar No : 2021/1958
Karar Tarihi : 25/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2268 Esas 2021/1958 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2268 E.  ,  2021/1958 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.02.2021 Salı günü davacılar vek. Av. .... ile davalı vek. Av. ...geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 24.12.2015 günü trafik sigortası bulunmayan aracı kullanan davacıların eşi/oğlu/babasının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş; 06.02.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam talebini 290.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek, davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak ve teminat limiti ile sınırlı olmak üzere davacı ... için 188.326,00 TL, davacı ... için 36.888,00 TL, davacı ... için 41.818,00 TL, davacı ... için 22.968,00 TL’den oluşan toplam 290.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 16/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL"dir.
    Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 47.530,00 TL"lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple davacılardan ... için 36.888,00 TL, ... için 41.818,00 TL ve ... için 22.968,00 TL maddi tazminata dair karar kesin niteliktedir. Bu davacılar yönünden davalı vekilinin temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer davacı ... yönünden verilen kararın temyiz incelemesine gelince; Dava, ölümlü tek taraflı trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacılar desteğinin trafik sigortasız aracın sürücüsü iken gerçekleşen tek taraflı kazada, asli ve tam kusurlu olarak kendi kusuru sonucunda öldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereği, aynı Kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.
    Zorunlu mali sorumluluk sigortasının yaptırılmaması durumunda Sigortacılık Kanunu"nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu ... karşılayacaktır.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde: “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
    a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
    b)İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
    c)İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
    d)Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
    e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
    f)Manevi tazminata ilişkin talepler.
    g)(Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
    h)(Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri,
    İ)(Ek:14/4/2016-6704/4 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı Kararı ile)” hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmıştır.
    Türk Ticaret Kanunu"nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır.
    Yeni Genel Şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen
    poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Sigortacılık Kanunu 11. madde hükmüne göre ise, sigorta sözleşmesinin ana muhtevası müsteşarlıkca onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.
    01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın amacı A.1 maddesinde; "Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir." şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise Genel Şartlar A.3. maddesinde; "Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır." şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı; "Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır." şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde "İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri" ve (d) bendinde "Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri" zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının dışında kalan hallerden sayılmıştır.
    Somut olayda; desteğin sürücüsü olduğu trafik sigortasız araç ile seyri sırasında 24.12.2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza sonucu vefat ettiği görülmektedir. Davacı eş, anne ve çocuklar, kazada hayatını kaybeden ve tam kusurlu olan sürücünün kullandığı aracın
    zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi olmaması nedeniyle Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlardır.
    Kaza tarihi itibarı ile aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi yaptırılmamış olması nedeniyle Sigortacılık Kanunu"nun 14. maddesi gereği, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin kaza tarihindeki limitleri dahilinde işletenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğunu ... karşılayacaktır. Güvence Hesabının sorumluluğunun kapsamı ise, 01.06.2015 yani trafik kazasından önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.
    Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre, ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre; somut olayda, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü Mustafa Kafur’u üçüncü kişi olarak kabul etmek mümkün değildir.
    Yine Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, somut olayda tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü murisin destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu"nda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme de yoktur. Bu sebeplerle; desteğin davaya konu trafik kazasında tam kusurlu olduğu ve davacı tarafın desteğin idaresindeki trafik sigortasız araç nedeni ile Güvence Hesabından destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü yönünde hüküm kurulması, Bölge Adliye Mahkemesince de davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin davacılar ..., ... ve ... lehine hükmedilen tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeni ile REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi Kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca dava dosyasının Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara