Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2144 Esas 2021/3132 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2144 Esas 2021/3132 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2144
Karar No : 2021/3132
Karar Tarihi : 23/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2144 Esas 2021/3132 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2144 E.  ,  2021/3132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki asıl davada davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.03.2021 Çarşamba günü davacı-Temlik Alan ... vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; asıl davada, davalılardan ... Gayrimenkul Değerleme şirketinin borcundan dolayı hakkında Konya 12. İcra Müdürlüğü’nün 2012/3809 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takipten hemen önce taşınmazını ..."e devrettiğini, ... tarafından da davalı borçlu şirket yetkilisi ..."e
    devredildiğini, birleşen davada ise ...’e devredildiğini, taraflar arasındaki taşınmaz devirlerinin muvazaalı olduğunu, taraflar arasındaki işlemlerin alacaklının alacağını zarara uğratma amaçlı yapıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; icra takibinin derdest olmadığını, geçerli bir takibe dayanmayan tasarrufun iptali davasının dinlenemeyeceğini, dava şartı olan geçici veya kati aciz vesikasının dosyada mevcut olmadığını, davacının tüm haklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin ekonomik gücünün yerinde olduğunu, dava konusu taşınmazdan daha fazla değerli arsalarının ve iş hacminin mevcut olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Gayrimenkul Ltd. Şti. vekili; müvekkili firmanın 2012 yılında işlerinin kısmen kötü gitmesi nedeniyle ekonomik olarak zor duruma düştüğünü, bu nedenle müvekkilinin bir kısım alacaklılarına borçlarını ödemek için gayrimenkullerini sattığını, satışların gerçek satış olduğunu ve devralan kişilerden satış bedellerinin o dönem rayiç bedelleri üzerinden alındığını, satışların gerçek bir satış olduğunu, davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; dosyaya geçici veya kesin aciz vesikası sunulmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekeceğini, müvekkilinin tapuya güven ilkesi gereğince gayrimenkulün gerçek değerleri üzerinden satın aldığını, davacının iddia ettiği kötü niyeti ispat etmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl dava ile birleşen Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/520 E. 2015/660 K. sayılı dosyası ve davacısının ... olduğu birleşen Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/305 E. 2017/444 K. sayılı dosyası yönünden davacıların davasının reddine karar verilmiş, hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekili, asıl davada davalı ... vekili ve birleşen davada davalı ... vekilinin istinaf edilmesi üzerine Konya Bölge Adliye Mahkemesince, öncelikle eksik harca ilişkin usulü işlemlerin tamamlanması ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği ve tasarrufun iptali şartlarının herbir
    dava hakkında oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle taraf vekillerinin istinaf itirazlarının kamu düzenine aykırılık sebebiyle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak ve kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle değerlendirmek üzere mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre taraf vekillerinin diğer istinaf sebeblerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Mahkemece, Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda yapılan yargılama iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl dava yönünden davanın kabulü ile davalılar Sinan ve Halil’in 1.700.000,00 TL"yi geçmemek üzere davacının Konya 12. İcra Müdürlüğü’nün 2012/3809 sayılı takip dosyasındaki toplam alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere nakti tazminat ile sorumlu tutulmasına, davacıya bu dosyadaki alacağın tahsili yönünden bu kişiler ile ilgili takip ve dava yetkisi tanınmasına, birleşen Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/520 E. 2015/660 K. sayılı dosyası yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm asıl davada davalı ... vekili ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Konya Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ...’in istinaf başvurusunun esastan reddi ile birleşen davada davalı ...’in istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne karar verilerek; asıl dava yönünden davacının davasının kabulü ile; davalılar ... ve ...’in 1.700.000,00 TL"yi geçmemek üzere davacının Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2012/3809 sayılı takip dosyasındaki toplam alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere nakti tazminat ile sorumlu tutulmasına, davacıya bu dosyadaki alacağın tahsili yönünden bu kişiler ile ilgili takip ve dava yetkisi tanınmasına, birleşen Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/520 E. 2015/660 K. sayılı dosyası yönünden; davacının davasının reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, asıl davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak asıl davada davalı ... vekili ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına
    göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davalı ..."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı-temlik alan ..."e verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 16.453,93 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl davada davalı ..."den alınmasına 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara