Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11304 Esas 2021/1398 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11304 Esas 2021/1398 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/11304
Karar No : 2021/1398
Karar Tarihi : 16/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11304 Esas 2021/1398 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/11304 E.  ,  2021/1398 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili 17.07.2010 tarihinde ... plakalı aracın neden olduğu trafik kazası nedeniyle ..."ın vefat ettiğini, hak sahipleri tarafından davacı aleyhine trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı davası açıldığını, davalı ... şirketinin 24822496 numaralı poliçesi ile 24.08.2009 - 2010 vade tarihi ile sigortalı olan ... adına ... plakalı kamyonet için yapıldığını, meydana gelen kaza nedeniyle müteveffanın yakınları aracın trafik sigortası poliçesi olmaması sebebiyle İstanbul 13.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/683 esas sayılı dosyası ile ... aleyhine karşı dava ikame ettiklerini ve mahkeme de aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadığından bahisle davacı aleyhine hüküm tesis edildiğini, bu mahkeme kararına istinaden ... aleyhine yine Ankara 4. İcra Dairesinin 2012/261 sayılı dosyası üzerinden icra takibine
    başlandığını, bu süreçte yerel mahkeme kararının temyizi yoluna gidildiğini bozma üzerine yapılan yargılamada aracın trafik sigorta poliçesi olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği ve Yargıtay denetiminden geçerek onandığını ileri sürerek, kaza tarihi itibariyle davalı ... şirketinin sorumluluğu olduğunu, davacının dava süresince icra takibine istinaden ödenen 176.241,11 TL"nin ödeme tarihi, 18.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigortadan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davaya cevap vermemiştir.
    İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, 176.100,84 TL"nin 19.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek bankalarda mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olup karara karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, davalı sigortaya Zorunlu mali mesuliyet Sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada ölen yolcunun mirasçılarına davacı tarafından ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    17.07.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ... plakalı aracın içinde yolcu olarak bulunan ..."ın vefatı sonucunda, mirascılarının İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinde Güvence Hesabına karşı açtıkları davada 2011/683 E-2012/14 K sayılı ilam ile" Davanın kabulü ile davacı ... için 83.038,11 TL, davacı ... için 6.457,26 TL, davacı ... için 2.809,61 TL,... için 16.670,70 TL tazminatın 16.08.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından tahsili ile davacılara ödenmesine" karar verilmiş, mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Bu arada davacı mirasçılar Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2012/2614 sayılı dosyasından ilamlı takibe geçmişler ve ... tarafından icra dosyasına 169.317,00 TL yatırılmış ve mirascılar vekiline İcra Müdürlüğünce ödenmiştir.
    İş bu mahkeme ilamının ... tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkeme kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından onanmış, davalı ... Hesabının karar düzeltme istemi üzerine bu kez 11. Hukuk Dairesinin 29.11.2013 tarih ve 2013/13572-2013/21709 ilamı ile "Sigortanın fesih tarihinden onbeş gün sonrasına kadar geçerli olduğunu KTK 95. maddeye göre ise sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceğini ancak ödemede bulunan sigortacının, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabileceğini, buna göre sigorta sözleşmesinin kaza tarihinde feshedildiği ya da münfesih olduğu iddiasının zarar gören 3. kişiye karşı ileri sürülemeyeceğini, Yasanın emredici hükmü karşısında, fesih bildirim ve fesih için Genel Şartlarda düzenlenen hükümlerin ancak sigortacı ile akidi arasındaki ilişkiyi düzenlemeye yönelik olup, zarar gören kişi karşısında trafik sigortacısının sözleşmenin feshedildiği iddiası ile zarardan sorumluluğunu kaldıracağı sonucunu doğurmayacağından mahkemece davalı aleyhine açılan davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 2012/6906 E, 2013/10515 K sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerektiği" hüküm altına alınmıştır. 11. Hukuk Dairesinin işbu ilamına göre bu kez mirascıların Güvence Hesabına karşı açtıkları tazminat davası İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2014 tarih ve 2014/58-2014/139 sayılı kararı ile red edilmiş ve Dairemizin 06.04.2015 tarih ve 2014/23924 E-2015/5446 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
    ... eldeki davada yolcunun vefat ettiği aracın kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet Sigortacısı olduğu az yukarıda anlatına karar ile kesinleşen davalı ... AŞ"den, mirascılara İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/683 E-2012/14 K sayılı kararına istinaden icra takip dosyasına ödediği 169.317,00 TL ve karar ilam harcı olarak Vergi Dairesine ödediği 6.279,49 TL ve 504,00 TL icra dosyasına yapılan EFT masrafının rücuen tahsilini istemektedir.
    Davalı ... AŞ temyiz dilekçesindeki beyanlarında kazada vefat eden yolcunun mirasçıları mağdur ..., ..., ... ve ..."ın ... aleyhine açmış olduğu ve icra takibine konu ettiği İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/683 E. 2012/14 K. sayılı davanın kabulüne ilişkin ilamın bozulması üzerine; Mağdur ..., ..., ... ve ... tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/341 E. sayılı dosyasından tazminat talepli dava açıldığını, yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkili şirketin teminat limiti olan 175.000,00 TL"den sorumlu tutulduğunu, karara karşı müvekkili şirket tarafından istinaf yoluna başvurulduğunu ancak istinaf başvurusunun henüz sonuçlanmadığını, davacı kurumun destek sahiplerine yapmış olduğu ödemeyi destek sahiplerinden istemesi gerektiğini, müvekkili şirketten istenmesinin hem davacı kuruma hem de destek sahiplerine karşı mükerrerlik teşkil edecek şekilde sorumlu tutulmasına ve teminat limitinin aşılmasına sebep olacağını, davacı kurumun davasının haksız olmasının yanı sıra Yerel Mahkeme tarafından Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/341 E. sayılı dosyası bekletici mesele yapılmadığını, istinaf yargılamasında da bu dosya yönünden bir değerlendirmede bulunulmadığını ve müvekkili şirketin haksız yere aynı tazminat tutarından iki defa sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.
    Dairemizin 20.10.2020 tarihli Geri Çevirme kararı ile davalının bildirdiği Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/341 E. sayılı dosyası mahkemesinden istenmiş, incelenmesinde yolcunun mirascıları ..., ..., ... ve ... tarafından sigorta şirketine karşı açıldığı, ... aleyhine İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/58 esas 2014/139 karar sayılı dosyasında olayda Güvence Hesabının sorumlu olmadığından bahisle davanın redddine karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olmasından dolayı, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısının ... Sigorat A.Ş. olduğundan destekten yoksun kalma tazminatı talep ettikleri, 22.05.2017 tarihinde davanın kabulü ile ... yönünden 141.272,60 TL"nin, ... yönünden 6.291,50 TL"nin, ... yönünden 2.291,00 TL"nin, ... yönünden 25.145,20 TL"nin 10/03/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verildiği işbu kararın davalı ...Ş. tarafından istinaf edildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nin 25.10.2019 tarih ve 2017/2912-2019/1686 sayılı kararı ile davalı Axa Sigorta
    A.Ş. vekilinin istinaf isteminin esastan red edildiği ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının 03.12.2019 tarihinde taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
    6098 sayılı TBK"nın 77 ve devamı maddelerinde Sebebsiz Zenginleşme hükümleri düzenlenmiş olup haklı bir sebeb olmaksızın bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. 2004 sayılı İİK"nın 40. maddesine göre "Bir ilam hükmü....Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilam ile tahakkuk ederse ayrıca hükme hacet olmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur. "
    Buna göre somut olayda BK"nın sebepsiz zenginleşme ve İİK"nın 40. madde hükümleri uyarınca, davacının takibe konu ilam kadar borçlu olmadığı bozma üzerine verilen ve kesinleşen kararla belirlendiğinden başkaca bir hükme hacet kalmaksızın ödediği bedelin iadesini sebepsiz zenginleşen mirascılardan talep edebileceği ve sigorta şirketine karşı mirascıların açtığı destekten yoksun kalma tazminat davasının kabul ile sonuçlanarak kesinleştiği gözetildiğinde, davalı sigortanın Güvence Hesabına karşı sorumlu tutulamayacağı bu haliyle kabul kararı davalı ... şirketi yönünden poliçe limiti de gözardı edilmiş olacağı da dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesinin 01/12/2019 tarih ve 2017/2038-2019/133 kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara