Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5822 Esas 2021/1029 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5822 Esas 2021/1029 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5822
Karar No : 2021/1029
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5822 Esas 2021/1029 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/5822 E.  ,  2021/1029 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R -
    Davacılar vekili; davacıların murisinin davalı bankadan 04.02.2013 tarihinde 65.000,00 TL lık konut kredisi kullandığını, aynı gün yıllık yenilemeli kredi koruma hayat sigortası yapıldığını, hayat sigortasının başlangıç tarihinin 04.02.2013 olduğunu, 9 yıl süre ile her yıl yenileceğini, sigortanın ilk yılının bitiş tarihinin 04.02.2014 tarihi olduğunu, murisin 04.03.2014 tarihinde vefat ettiğini, kredi borcunun sigorta şirketinden karşılanması için davalı bankaya sözlü olarak müracaat ettiklerinde poliçenin yenilenmediği belirtildiğinden davacılar tarafından kredinin ödenmeye devam edildiği belirtilerek fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydı ile 60.515,48 TL tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile konut kredisi borcundan artan kısmın müvekkillerine ödenmesini talep etmiştir.
    Davalı BNP Paribas Cardif Emeklilik A.Ş. vekili; dain mürtein bankanın muvafakati gerektiğini belirterek poliçenin 1 yıllık sigorta dönemi için ödeme aldığını ve sigortalıdan mezkur poliçenin her yıl yenilenerek devam etmesini istemediği gibi sonraki yıl ya da yıllar için pirimde ödenmemiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı... Sigorta A.Ş. vekili; dain mürtein bankanın muvafakati gerektiğini belirterek vefat olayının poliçe sona erdikten sonra meydana geldiğinden dava konusu olay nedeniyle müvekkili sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; murisin ölüm belgesinde doğal ölüm yazılı olduğundan poliçe yenilenmiş olsa dahi ferdi kaza sigortacısının sorumlu bulunmadığı, hayat sigortası poliçesinin yenilenmemesinde kusurun poliçenin her yıl yenilenmesi gerektiğini bilen/bilmesi gereken, bilmesine rağmen yenileyip ödemesi gereken primi ödemeyen murisin kusurlu olduğu, yenilenmeyen poliçeye dayanılarak davalılardan talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, konut kredisi nedeniyle yapılan ferdi kaza ve hayat sigortasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre; sigorta şirketinin sorusu üzerine veya her hangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür.
    Sigorta sözleşmesinin kurulması sırasındaki beyan yükümlülüğüne uymamanın sonuçları ise, TTK’nın 1439. maddesinde "(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez. 1439/2. fıkrasında ise "rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder" şeklinde düzenlenmiştir.
    Poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının, doğru beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin ve sigortacının TTK"nun 1435 ve 1439. maddedeki hükümlerin uyugulanabilmesi için de sigortalının gizlediği iddia olunan hastalık ile riziko (ölüm) arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Anılan bu tespit ve değerlendirmenin yapılması da, tıbbi ve teknik bilgiyi gerektiren bir iştir.
    Hazine Müsteşarlığı"nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazetede yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 2. fıkrasında, ihtiyari sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı düzenlenmesi yer almaktadır.
    Anılan Yönetmeliğe göre, kredi süresi içerisinde yenileme yükümü kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma sorumluluğu da kredi kuruluşuna(bankaya) aittir. Konunun gerek anılan hüküm, gerekse sigorta hukuku kapsamında sigortalının yükümlülüğü yönlerinden değerlendirilmesinde; kredi süresi içerisinde poliçenin yenilenme sorumluluğunun esas itibarı ile sigortalıya ait olduğu, kredi kuruluşu açısından ise "bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmemiş olması" halinin müterafik kusur teşkil edeceği açıktır.
    6102 sayılı TTK"nın 1502.(6767 sayılı yasanın 1325) maddesinde "En az bir yıldan beri yürürlükte bulunan ve bir yıllık primi ödemiş olan sigorta sözleşmelerinde, sigorta ettiren daha sonra prim ödeme borcunu yerine getirmezse, sigortacı bu sebeple sözleşmeyi fesh edemez ve prim isteyemez. Bu halde sigorta, prim ödemeden muaf sigortaya dönüşür. Prim ödenmesinden muaf sigortada, sigorta bedeli ödenen primle sözleşme uyarınca ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre ödenir." şeklinde düzenlenmiştir.
    Somut olayda; davacıların murisinin davalı TEB Bankası A.Ş.’den kullandığı 04.02.2013 tarihli konut kredisi kapsamında 04.02.2013 – 04.02.2014 tarihleri arasında 10 yıllık ve yıllık yenilemeli kredi koruma hayat sigortası yapıldığı, poliçenin incelenmesinde; ferdi kaza sigortacısı... Sigorta A.Ş., hayat sigortacısı Bnp Paribas Cardif Emeklilik ...olarak belirtildiği, her iki sigorta türü için de poliçe limiti ayrı ayrı 65.000,00 TL olarak belirlendiği görülmüştür. Sigorta priminin ödenme şeklinin ise başvuru
    formunda “hesaptan peşin” poliçede “peşin” olarak ve “poliçeniz kredi süresi boyunca otomatik olarak yenilenecektir. Her yıl yenileme tarihindeki kalan kredi borç bakiyesi poliçe teminat olarak belirlenecek olup bu tutara karşılık gelen prim tahsil edilecektir. “ şeklinde yazılı olduğu görülmüştür. Murisin hesaptan peşin olarak ödenmesine karar verilen krediye konu hesap hareketlerinin incelenmesinde ise hesabın eksi bakiyeli olduğu sigorta poliçesinin yenilenme tarihi olan 04.02.2014 tarihinde ise hesabın eksi bakiyede olmadığı görülmüştür.
    Davacıların murisinin ise 04.03.2014 tarihinde yani poliçe bitiminden bir ay sonra vefat ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre poliçenin yenilenmemesinde murisin kusurlu olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; murisin vefatından yaklaşık 13 gün kadar önce 20.02.2014 tarihinde hesabı eksi bakiyeye düşmesi nedeniyle davalı bankaya gittiği kendisine poliçenin yenilendiğinin söylendiği belirtilmiştir. Poliçe şartlarında ise kredi süresi boyunca poliçenin otomatik olarak yenileneceğinin yazılı olması karşısında murisin hesaptan primin çekildiğini düşünmesi ve akabinde çok kısa süre içerisinde vefat etmesi karşısında poliçenin yenilenmemesinde murisin kusurlu olduğunun kabulü isabetli olmamıştır.
    Kaldı ki davalı BNP Paribas Cardif Emeklilik A.Ş tarafından sunulan poliçede her ne kadar ödeme şekli hesaptan peşin olarak belirlendiği yazılı ise de davacıların sunduğu aynı poliçenin şartlarında yazılı olan “poliçeniz kredi süresi boyunca otomatik olarak yenilenecektir. Her yıl yenileme tarihindeki kalan kredi borç bakiyesi poliçe teminat olarak belirlenecek olup bu tutara karşılık gelen prim tahsil edilecektir.“ şeklindeki husus bulunmamaktadır. Hükme esasa alınan bilirkişi raporda da bu hususa değinilmemiştir.
    Ferdi kaza sigorta poliçesi yönünden yapılacak değerlendirmede ise TTK"nın 1507-1510 maddelerinin kıyas yoluyla uygulanabileceği dikkate alınmalıdır.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve hukuki olgular doğrultusunda sigorta poliçelerinin yenilenmemesinde davalıların sorumlu olduğunun kabulü ile; murisin vefatına ilişkin tüm belgelerin temin edilip, her bir sigorta poliçesi yönünden esastan yapılacak inceleme ve araştırma doğrultusunda sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
    Kabule göre de; mahkemece, 6102 sayılı TTK"nın 1502.(6767 sayılı yasanın 1325) madde kapsamında prim ödenmesinden muaf sigorta yönünden karar yerinde tartışılmadan karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara