Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5015 Esas 2020/2461 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5015 Esas 2020/2461 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5015
Karar No : 2020/2461
Karar Tarihi : 03/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5015 Esas 2020/2461 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5015 E.  ,  2020/2461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Tarasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına ve kısmen kabule dair hükmün süresi içinde davalılar ... ve .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 27/11/2012 tarihinde müvekkili ..."ın sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı motorsikleti ile seyir halinde iken, davalı sürücü ... idaresindeki, diğer davalı ... Peyzaj adına kayıtlı bulunan ve davalı ... şirketinin ZMMS poliçesi ile sigortlamış olduğu ... plaka sayılı aracın birden müvekkilinin üzerine doğru yöneldiğini, müvekkilinin direksiyonu çevirmesine rağmen kurtaramadığını ve kamyonetin arka kısmına çarptığını, müvekkilinin çarpması sonucunda yaralandığını, davacının eşi ve kızının gerek kaza süreci gerekse tedavi sürecinde manen yıkıma uğradıklarını ve bu sürecin sonunda davacının elinin sakat kalması sonucu yaşama sevinçlerini yitirdiklerini, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkili Ahmet için şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline, davalılardan ... ve Fidancılık San. Tic. Ltd. Şti. ve ..."dan müşterek ve müteselsilen tahsil edilmek üzere ... için 40.000,00 TL, eşi ... için 10.000.00 TL kızı ... için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Islahla maddi tazminat talebini 29.960,17 TL"ye yükseltmiştir.
    Davacılar vekili; 07/12/2015 tarihli celsede maddi tazminat taleplerinin ... Sigorta A.Ş tarafından karşılandığını,maddi tazminat yününden davanın konusuz kaldığını, manevi tazminat yönünden davayı takip ettiklerini beyan etmiştir.
    Davalılar vekilleri davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davacılardan ..."ın maddi tazminat davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesi yer olmadığına, Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddi ile Davacılardan ... için; 10.00,00 TL, manevi tazminatın, Davacılardan ... için; 5.000,00 TL, manevi tazminatın, Davacılardan ... (...) için 5.000,00 TL, olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... Peyzaj ve Fidancılık San. Tic. Ltd. Şti. ile ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar ... ve .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar ... ve .... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan
    nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatların bir miktar çok olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Davacılar vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. Vekili arasında düzenlenen ibranamenin incelenmesinde ""varılan mutabakat uyarınca 26.000,00 TL asıl alacak, 905,00 TL yargılama gideri, 3.595,00 TL dava vekalet ücreti, 3500,00 TL icra vekalet ücreti ve 5.000,00 TL faiz olmak üzere 39.000,00 TL"nin davacı tarafça nakden alındığı, davalılar Ergo Sigorta A.Ş, sigortalı ve sigortalı araç sürücüsünün tamamen, gayri kabil rücü olmak üzere ibra edildiği"" belirtilmiş olup, ibraname içeriğinde 3.595,00 TL dava vekalet ücreti hususunda da anlaşıldığı görüldüğünden mahkemece hükmün 4. Nolu bendinde davalılar aleyhine maddi tazminat yönünden 3.595,20 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve Peyzaj ve Fidancılık San. ve Tic. Ltd. Şti."ne geri verilmesine 03/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara