Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3559 Esas 2021/3032 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3559 Esas 2021/3032 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3559
Karar No : 2021/3032
Karar Tarihi : 22/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3559 Esas 2021/3032 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3559 E.  ,  2021/3032 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekillerince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 05.03.2019 Salı günü davacı-Temlik Alan ... İnt. Sağ. Hiz. A.Ş vekili Av. ..., davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ...vekili Av. ... geldi. Diğer davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahkemesine iade edilen dosya eksiklik tamamlanıp tekrar gelmekle, incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; müvekkili davacıların ..."ten İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2012/1637 sayılı dosyasından yaklaşık 28.834.575,00 TL kesinleşmiş alacağının bulunduğunu, davalı ..."in tüm mal varlığını muvazaalı olarak yakınlarına devrettiğini, yapılan tasarruflarla müvekkilinin alacağının engellendiğini,
    24/05/2012 gününde düzenleme şeklinde vekaletname ile zilyetliğinde bulunan ... İlçesi, ... Köyü, ... mevkiinde bulunan Orman Kanununun 2/B maddesi kapsamında olan 920 numaralı parseldeki tüm hak ve alacaklarını ve yükümlülüklerini bedelsiz olarak ... Holding A.Ş."ye devir ve temlik ettiğini, bu işlemin muvazaalı olduğunu belirterek bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş. vekili; somut olayda muvazaalı bir işlemin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; taşınmazın zilyetliğinin devrine ilişkin bedelin piyasa rayiçlerine uygunluğu ve ivazsız bir devir bulunmadığı, muvazaa olgusunun da kanıtlanamadığı anlaşılmakla, takibin geçersizliğine ilişkin iddialar ile bunun delili olan ceza dosyasının beklenmesinin dosyaya ek yarar sağlamayacağı ve sonuca etkili olmayacağı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    Tasarrufun iptali davalarında diğer dava koşulları yanında, takibin kesinleşmesi, takip konusu alacağın da gerçek olması gerekmektedir.
    Dosya içeriğinden, takip dayanağı senetle ilgili olarak sanıkların kendi adına sahte bono üreterek icra takibine koydukları ve bu bonoyu alışıla geldiği gibi matbu bir bono şeklinde yapmayıp daktilo ile tanzim ettikleri ve yine üzerinde bulunan yazı ve imzaları başka bir yerden kendisine ait imza ve yazıları transfer ederek bono üzerine monte ettiklerinden resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılıktan dolayı alacaklı davacıları şikayet ettiği İstanbul 6.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2019/50 Esas 2019/353 Karar sayılı dosyası ile sanıkların cezalandırılmalarına karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu senedin sahtecilikle düzenlendiği kesin
    olarak sabit olduğu takdirde dava dayanağı takiple ilgili borcun gerçek olmadığı anlaşılacağından ve buna göre dava davacının gerçek bir alacağı olmadığından dava ön koşulu yokluğundan reddedileceğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedileceğinden, belirtilen Ağır Ceza dosyasının kesinleşen sonucunun bekletici mesele yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılar ..., ..., ... İnt. Sağ. Hiz. A.Ş."ye verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar ..., ... ve ... yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara