Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3314 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3314 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3314
Karar No : 2020/910
Karar Tarihi : 10/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3314 Esas 2020/910 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3314 E.  ,  2020/910 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; dava dışı ..."e ait Yeni Mah. 5108/4 sokak No 24 D 2 Çayırova ... adresindeki konutun, müvekkili tarafından kredili konut sigorta poliçesi ile 26/03/2012-26/03/2013 döneminde sigortalandığını, 18/05/2012 günü meydana gelen yağışta şehir atık su şebekesinin tıkanması ile atık su hatlarında meydana gelen geri tepme sonucu sigortalı taşınmazı basan pis ve çamurlu suyun ağır maddi hasara sebep olduğunu, expertiz incelemesi sonucu tespit edilen 12.964,00 TL hasar bedelinin 13/07/2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini, meydana gelen hasarda davalıların kusurlarının bulunduğunu, bu nedenle sigortalıya ödenen hasar bedelinin 13/07/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; meydana gelen hasar nedeni ile taraflarına kusur izafe edilemeyeceği, istenilen hasar bedelinin fahiş olduğu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; dava konu yerin yol kotunun altında kaldığı, kanal bağlantısının yetersiz ve hatalı bir şekilde ... tarifeler yönetmeliğine aykırı olarak ana muayene bacasına bağlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 10.862,99-TL rücu tazminatının 13/07/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... Genel Müdürlüğünden alınarak davacıya verilmesine,karar verilmiş; hüküm, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, konut sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemine ilişkindir.
    Davacı ... şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus "sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur" şeklinde vurgulanmaktadır.
    Öte yandan, TTK"nun "Halefiyet" başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; "sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder" hükmüne yer verilmiştir.
    Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği, davada Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek; HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Genel Müdürlüğüne geri verilmesine 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara