Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2335 Esas 2021/1311 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2335 Esas 2021/1311 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2335
Karar No : 2021/1311
Karar Tarihi : 15/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2335 Esas 2021/1311 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2335 E.  ,  2021/1311 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı Maliye Hazinesi vekili; ... Tekstil Turizm Gıda San. ve Ltd. Şti.nin faaliyeti süresince 14/03/2014 tarihi itibariyle 165.099,58 TL vergi aslı, 137.807,87 TL gecikme zammı olmak üzere 302.902,45 TL kesinleşmiş ve haciz varakasına bağlanmış vergi borcu bulunduğunu, şirketin ödemesi gereken vergilerden sorumlu kanuni temsilcisinin davalı ... olduğunu, adı geçen şirkete tahakkuk eden borçlarını ödememesi nedeniyle bu borçlarından dolayı davalı ... aleyhine tanzim edilen ödeme emirlerinin tebliğ edildiğini ancak davalı ...’ın vergi borçları bulunmasına rağmen dava konusu taşınmazını annesi davalı ..."a devrettiğini belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; kendisinin ticaretle uğraştığını, iflas ettiği için vergi borçlarını ödeyemediğini, dava konusu taşınmazdaki payını satışa çıkardığını, annesinin 83.000,00 TL kendisine vererek dava konusu taşınmazdaki payını satın aldığını, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; davalı ..."ın borcu olması nedeniyle taşınmazdaki payını satışa çıkardığını, kendisinin bileziklerini ve birikimimi toplayarak, oğlu ..."a verip taşınmazdaki payını satın aldığını, taşınmazdaki pay karşılığında oğluna 83.000,00 TL para verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Dairemizin 06/11/2017 tarih ve 2015/8407 Esas, 2017/10157 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, Davanın kabulüne, davaya konu ... İlçesi ... Hisarı ... mevkiinde bulunan 587 ada, 1135 nolu parselde 59/400 payın 20/06/2013 tarihinde davalı ..."ın diğer davalı annesi ..."a devrine ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıda belirtilen 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunu"nun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı Yasa"nın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir.
    3-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda dava kabul edildiği takdirde tasarruf tarihine kadar olan vergi borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı hazine, dava dilekçesinde 14/03/2014 tarihi itibariyle toplam 302.902,45 TL vergi alacağı olduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf (satış) tarihi 20/06/2013’tür. Bu durumda uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan ve kesinleşen vergi borçlarının ferileriyle birlikte belirlenerek bu miktar üzerinden davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya bu miktar üzerinden taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı
    olduğu üzere tasarruf tarihine kadar doğan vergi borcu tespit edilmeden, davacının alacak ve ferileriyle sınırlamadan ve davacıya haciz ve satış yetkisi verilmeden yalnızca tasarrufun iptaline karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle res’en hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 15/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara