Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1347 Esas 2021/563 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1347 Esas 2021/563 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1347
Karar No : 2021/563
Karar Tarihi : 02/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1347 Esas 2021/563 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1347 E.  ,  2021/563 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :...Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı ..."ın şirket müdürü ve hissedarı olduğu ... Fermuar Ltd. Şti."nin borçlarından dolayı davacı kurum tarafından ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, davalının aynı zamanda davacı kuruma herhangi bir mal varlığının bulunmadığını beyan ettiğini, ancak yapılan araştırmada davalı ...’in adına kayıtlı Küçükçekmece"de bulunan 5801 parselde kaim 3 nolu bağımsız bölümün 08/02/2016 tarihinde diğer davalıya devredildiğinin tespit edildiğini, yapılan bu devir işleminin geçersiz olduğunu, davalının alacağının hükümsüz kalması için böyle bir devir işlemi yapıldığını belirterek davalılar arasında yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalının şirketin müdürü olduğunu, 03/07/2001 tarihinde paylarını dava dışı ...."na devrettiğini, şirketin ticaret
    sicil kayıtlarından terkin edildiğini, davacının ihtar gönderdiği borçların zamanaşımına uğradığını, ....İş Mahkemesi"nin 2016/63 esas sayılı dosyasında açılan davada davalının borçlu olmadığına karar verildiğini, bu nedenle tasarrufun iptali davasının konusuz kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; davalı ..."in eşinin ölmesi üzerine ihtiyacı nedeniyle evini satmak istediğini duyduğunu, bu nedenle bedeli tapuda peşin ve nakit ödeyerek satın aldığını, satın alma sürecinde eşinin birikimlerinin de katkısı olduğunu, diğer davalıyla herhangi bir akrabalığı ve tanışıklığı olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı kurum tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin iptali talebiyle Bakırköy 19.İş Mahkemesi"nde açılan dava sonunda ödeme emirlerinin iptal edildiği, ortada geçerli bir takip alacağı ve ödeme emri kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, Bakırköy 19.İş Mahkemesi’nin 2016/63-2016/207 sayılı derecattan geçerek kesinleşen kararı uyarınca davacı kurum tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin zamanaşımı nedeniyle iptal edilmiş olmasına göre usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye
    Mahkemesi’ne gönderilmesine, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 02/02/2021 gününde oybirliği ile karar verilmiştir.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara