Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1292 Esas 2021/562 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1292 Esas 2021/562 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/1292
Karar No : 2021/562
Karar Tarihi : 02/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1292 Esas 2021/562 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/1292 E.  ,  2021/562 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı ..."in davacıdan aldığı borca karşılık olarak ileri keşide ve vade tarihli icra takiplerine konu çek ve senetleri davacıya düzenleyerek verdiğini, borcu zamanında ödememesi medeniyle hakkında .... İcra Müdürlüğü"nün 2017/6255 ve 2017/6256 sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını, tskibin semeresiz kaldığını, davalı borçlunun ... Mah. 2396 Ada 40 parselde adına kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesini eşinin kardeşi olan diğer davalı ..."a muvazaalı olarak devrettiğini belirterek tasarrufun iptali ile icra dosyalarında cebri icra yetkisi verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...; beyan dilekçesi ile taşınmazı davalı ... ile birlikte satın aldıklarını yarı hissesinin devirden önce üzerine kayıtlı olduğunu, İbrahim’in ipoteğe konu kredi borcunu ödemekte zorlanınca ...’e ait hisseyi satın alarak ipotek bedellerinin kendisi tarafından ödendiğini, satışın gerçek satış olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile ...ilçesi ... Mah. 2396 ada 40 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ... tarafından davalı ...’a devrine ilişkin 08/03/2017 gün ve 3759 Yev. numaralı resmi senet düzenlenmesine ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya ... İcra Müdürlüğü"nün 2017/6255 ve 2017/6256 sayılı dosyalarındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptale konu taşınmaz hissesi üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ile davalı ... tarafından istinaf edilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, taşınmazın satış bedeli ve ipoteğe dayanak çekilen kredinin geri ödemesi için davalı ... tarafından yapılan ödemeler dahil edildiğinde taşınmazın devir tarihindeki rayiç bedeli ile arasında fahiş-misli bir fark oluşturmadığı, taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ..."a ait olduğundan alma isteği ve tapudaki devir işlemi davacıya zarar verme kastı şeklinde yorumlanamayacağı, davacının iddiası gereği alacağının tüketim ödüncüne dayalı borç para verildiği ve tarafların tacir olmadığı, yine davacının ... 13. İcra Müdürlüğünün 2017/6255 sayılı dosyasındaki alacağındaki, takip talebinde ve ödeme emrinin eki bulunamadığı, takibin de 12.05.2017 tarihinde başlatıldığından dosyaya konu borcun bu tarihte doğduğu kabul edildiği, iptali istenen tasarrufun ise 08.03.2017 tarihli olduğundan bu takip yönünden ön koşulun gerçekleşmediği, ... 13. İcra Müdürlüğünün 2017/6256 sayılı dosyasındaki alacağın takip talebinde ve ödeme emrinin ekinde davalı ..."in imzasının bulunduğu 10.03.2017 keşide tarihli iki adet senedin bulunduğu, takibin de 12.05.2017 tarihinde başlatıldığı ve bu nedenle iş bu 8.576,06 TL değerindeki borcun 10.03.2017 tarihte doğduğu kabul edildiği, iptali istenen tasarrufun ise 08.03.2017 tarihli olduğundan bu takip yönünden ön koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle davalı ... vekili ile davalı ...’ın İstinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce
    yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği, ayrıca ticari işletmenin veya işyerindeki ticari emtianın tamamının ve mühim bir kısmının devri halinde de tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Somut olayda davacının ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6256 sayılı kambiyo takibine ilişkin dosyanın 10.03.2017 tanzim tarihli 4.250,00 TL iki adet bonolardan kaynaklı olduğu, ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6255 sayılı ilamsız icra takibine ilişkin dosyanın 136.000,00 TL tutarındaki alacak yönünden takibe konulduğu anlaşılmaktadır. İptali istenen tasarrufun ise 08.03.2017 tarihinde yapıldığından tasarrufun bu borçtan önce yapıldığı görülmektedir. Ancak uygulamada alacak- borç ilişkisi daha önce başlamasına rağmen alacak için düzenlenen bono veya çek gibi kıymetli evraka sonraki tarihlerin atıldığı sıklıkla görülmektedir. Bu nedenle davacı alacaklı, borcun doğumunun takip dayanağı bonoların ve ilamsız takibe konu alacağın tanzim tarihinden önce gerçekleştiğini ileri sürerse mahkemece alacaklıya bu
    konuda kanıt sunma olanağı verilmeli, gerekirse davacı alacaklı ile borçlu isticvap edilerek senedin düzenlenmesine neden olan temel ilişki sorulmalı, gerektiğinde davacı ile davalı borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borcun gerçek doğum tarihi tespit edilerek koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalıdır.
    O halde mahkemece, davacı vekiline ... 13. İcra Müdürlüğü’nün 2017/6256 ve 2017/6255 sayılı takiplerin konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, davacı ve davalı borçlunun varsa ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti; daha önce doğduğu ispatlandığı takdirde buna ilişkin dava koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek işin esasına girilip yasal maddeleri açıklanan iptal nedenlerinin oluşup oluşmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Aksi durumun tespiti halinde ise borcun doğumu tasarruf tarihinden sonra ise davanın ön koşul yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekir. Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı tespit ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Borcun tasarruf tarihinden önce doğduğunun tespiti halinde yapılacak esastan incelemede; yukarıda anlatıldığı üzere İİK.nun 280. maddesinin değerlendirilmesi de gerekmektedir. İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlenmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, borcun tasarruf tarihinden önce doğduğunun tespiti halinde İİK.nun 280. madde kapsamında değerlendirme yapılıp karar yerinde tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır.
    2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile
    ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara