Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/642 Esas 2020/2246 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/642 Esas 2020/2246 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/642
Karar No : 2020/2246
Karar Tarihi : 27/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/642 Esas 2020/2246 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/642 E.  ,  2020/2246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Emeklilik AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davalılardan ... idaresindeki mülkiyeti ... Emeklilik A.Ş."ye ait olan araç ile davacılardan ... idaresindeki, aracın karıştığı kazada ..."e ait aracın hurdaya ayrıldığını, uzun süren tedaviler nedeniyle davacıların iş ve güçten kaldıklarını kaza sebebiyle müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarar gördüklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ..., ... ve ... için ayrı ayrı 250,00 TL tedavi harcamaları, 250,00 TL geçici iş göeremzlik tazminatı; 250,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı nedeniyle maddi tazminat ile ayrı ayrı 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair ilk kararı Dairemizin 2014/20877 esas 2017/3445 karar sayılı ilamı ile davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar fazla olması gerekçesi ile bozulmuş bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davacının maddi tazminata ilişkin talepleri bozma konusu olmayıp kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı ... yararına 500,00 TL, davacı ... ... yararına 1.000,00 TL ve davacı ... yararına 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... ve davalı ... Emeklilik A.Ş"den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... Emeklilik A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı 2.270,00 TL olup, davalı ... Emeklilik A.Ş. aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarları karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Açıklanan nedenlerle davalı ... Emeklilik A.Ş. aleyhine hükmedilen tazminat miktarları kesin olduğundan davalı ... Emeklilik A.Ş. vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
    BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmedilen manevi tazminat miktarları kesin olduğundan davalı ... Emeklilik A.Ş. vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ... Emeklilik A.Ş"ye geri verilmesine, 27/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara