Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/502 Esas 2020/1260 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/502 Esas 2020/1260 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/502
Karar No : 2020/1260
Karar Tarihi : 11/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/502 Esas 2020/1260 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/502 E.  ,  2020/1260 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davalı ... hakkındaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Sigorta A.Ş. ve ... Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın maddi tazminata ilişkin talebin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, gelir kaybına ilişkin talebin kısmen kabulüne dair hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu olarak davacının aracına çarpması nedeniyle hasar meydana geldiğini, davacı tarafından ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/141 D.iş dosyası ile araçta 38.500,00 TL maddi zararın tespit edildiğini, davaya konu aracın ticari servis olarak kullanıldığını, hasara uğrayan aracın günlük kazancının 250,00 TL olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davacının aracında meydana gelen 38.500,00 TL maddi zarar ile çalışamadığı günler için şimdilik 10.000,00 TL olmak üzere toplam 48.500,00 TL"nin davalılardan kusurları oranında, davalı ... şirketleri açısından poliçe sorumluluk sınırı oranında dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, davacı vekili 13.09.2013 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda gelir kaybının 2.356,91 TL artırılarak 12.356,91 TL üzerinden tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 38.500,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketlerinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 12.356,91 TL gelir kaybının dava tarihi olan 02.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve Karayolları Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; davalı ...Ş. vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilen karar, Dairemizin 2014/2191 esas, 2015/12057 karar sayılı bozma ilamında; davalı ... yönünden dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddi gerektiği, davalı ... Sigorta A.Ş. nezdinde trafik sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, ..."nün ise %75 kusurlu olduğu belirlenmiş olması karşısında, bilirkişi tarafından yapılan tazminat hesabından davalının bu kusur oranında sorumlu olacağı dikkate alınarak tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı tarafa yapılan ödemenin araştırılarak, zorunlu mali sorumluluk sigortasının kusur oranına göre sorumluluğundan, ödeme yapılan miktar düşülerek, davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği ve kusur oranına göre; önce zorunlu mali sorumluluk sigortasının sorumlu tutularak, poliçe limitinin üstünde kalan tazminat miktarı yönünden ihtiyari mali sorumluluk sigortasının sorumlu tutulması gerektiği gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı ... hakkındaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... Sigorta A.Ş ve ... Sigorta A.Ş. hakkındaki davanın karar verilmesine yer olmadığına, davalılar ... ve ... hakkındaki davanın maddi tazminata ilişkin talebin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, gelir kaybına ilişkin talebin kısmen kabulü ile 3.089,22 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma öncesi verilen 02/10/2013 tarihli kararda davanın kabulü ile 38.500,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketlerinin poliçe limiti ile sorumlu tutulmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 12.356,91 TL gelir kaybının dava tarihi olan 02.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..., ... ve Karayolları Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup, bu karar davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmemiştir. Bozma sonrası verilen kararda hasar bedeline yönelik tazminatın ... tarafından tamamının karşılanması karşısında sürücü ve işleten olan davalılar ... ve ... yönünden de hasar bedeli yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetli olup, gelir kaybı yönünden 02/10/2013 tarihli karar davalılar ... tarafından temyiz edilmediğinden kesinleşmekle karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken, bu konuda yeniden davacı aleyhine olacak şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    3-Hukuk Usulü Muhakameleri Kanununda; "Madde 331- (1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder."
    Somut olayda davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından yapılan ödeme, davanın açılmasından sonra 23/02/2012 tarihinde yapılmış olup, mahkemece maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve hakkında maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilen davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davanın açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olduğu ve konusuz kalan kısım hakkında yukarıda anılan madde doğrultusunda davalılar ... Sigorta A.Ş., ... ve ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
    Davanın açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olduğu ve konusuz kalan kısım hakkında yukarıda anılan maddeler doğrultusunda davalılar ... Sigorta A.Ş., ... ve ..."ın yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulması gerekirken yazılı miktardan yargılama giderinin tahsiline hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara