Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4525 Esas 2020/304 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4525 Esas 2020/304 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4525
Karar No : 2020/304
Karar Tarihi : 30/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4525 Esas 2020/304 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4525 E.  ,  2020/304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; müvekkilinin, eşi ..."ün sevk ve idaresinde bulunan ... plakalı araç ile ... istikametinden Antalya istikametine seyir halinde iken yola dökülen motorin yağ üzerinden geçmesi sonucu sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve aracın takla attığını, hasarlı ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında olay yerine gelen kolluk tarafından tutulan trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde yola dökülen motorin yağdan kaynaklandığı ve yağın belirgin olmadığının ve sürücü ..."ün kusurunun olmadığının tutanak altına alındığını, kaza nedeniyle müvekkilinin sağ kolunun iki yerinden kırıldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yine 20.000,00 TL manevi tazminatın yalnızca ..."nden yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalılardan ... A.Ş. aleyhine açmış olduğu davanın açılmamış sayılmasına, 2012/264 esas, 2014/73 sayılı karar kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacının davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğüne açmış olduğu iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminat davasının kabulüne,
    48.173,02 TL"nin dava tarihi olan 27/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının davalılardan ... aleyhine açmış olduğu manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddine, 15.000,00 TL"nin dava tarihi olan 27/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı ... Müdürlüğünden harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara