Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4497 Esas 2020/326 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4497 Esas 2020/326 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/4497
Karar No : 2020/326
Karar Tarihi : 03/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/4497 Esas 2020/326 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/4497 E.  ,  2020/326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıya ait olup şirketleri nezdinde trafik sigortalı aracın yaptığı tek taraflı kazada malul kalan 3. kişiye 35.612,38 TL. tazminat ödediklerini, davaya konu kazanın davalının kusuruyla meydana geldiğini, 3. kişiye ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini ve %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    ...9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23.02.2015 tarihli görevsizlik kararının, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 19.11.2015 tarih, 2015/16061 Esas- 2015/12407 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararının onanması sonucu davaya bakan mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine itirazının kısmen iptaline ve takibin 35.612,38 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden ödeme tarihine kadar yasal faiz işletilmesine; asıl alacağın %20"si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik sigortacısı olan davacının dava dışı 3. kişiye ödediği bedelin, kendi sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Davacı itirazın iptali şeklinde açtığı rücuen tazminat davasında, davalının poliçe düzenlenmesi sırasında mevcut ve araç ruhsatında belirli olan sayının üzerinde yolcu taşıması nedeniyle, davalı sigortalılarına rücu haklarının doğduğundan bahisle talepte bulunmuş olup; iddiasının özü ve dayandığı rücu sebebinin istiap haddinin aşılması olduğu görülmektedir.
    Davacı sigortacının ödeme yapmasına sebep olan kaza ile davacının ödeme tarihi ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 kısmında, sigortacının sigortalısı işletene rücu hakkı düzenlenmiş, rücu edilebilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Adı geçen kısmın (e) bendinde "Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmiş ise" hükmü getirilmiş olup, sigortacının istiap haddinin aşılması nedeniyle işletene rücu edebilmesi, kazanın münhasıran (salt) istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmış olması şartına bağlanmıştır.
    Somut olayda; trafik kazasının meydana gelmesinde istiap haddi aşımının etkili olup olmadığının belirlenmesi bakımından, sigorta hukuku uzmanı bilirkişiden alınan 06.11.2017 tarihli ek raporda; davalıya ait araç ruhsatında araç koltuk sayısının 5 olduğu, kaza anında araçta sürücü dahil 7 kişinin araçta bulunduğu ve istiap haddi aşıldığı için, davacının rücu hakkının bulunduğu yönünde görüş bildirilmiş; ancak, istiap haddi aşımının kazada münhasıran etkili olup olmadığı ve başka etkenlerin kazada rol oynayıp oynamadığı konusunda bir değerlendirme yapılmamış; mahkemece, bu rapor esas alınmak suretiyle, davacının davalıya rücu hakkı olduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir.
    Hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişinin, trafik kazasındaki kusur durumu, kazaya etki eden sebepler, istiap haddi aşımı ve bunun kazaya etkisi konusunda uzmanlığı bulunmamaktadır. Anılan konulardaki değerlendirmeler, teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiği için, davanın esasını teşkil eden konuda uzmanlığı bulunmayan bilirkişiden alınan rapora göre hüküm tesisi, eksik araştırma niteliğindedir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; davacı sigortacının rücu hakkının doğması için, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılması nedeniyle meydana gelip gelmediğinin konusunda uzman bilirkişi görüşüyle saptanması gerekliliği göz önünde bulundurularak; dosya kapsamındaki tüm iddia ve savunmalar ile deliller göz önünde bulundurulmak suretiyle, davalı sigortalının kaza esnasında istiap haddini aşar şekilde yolcu taşıyıp taşımadığı (taşınan yolcu sayısı- yolcuların yaş ve ağırlıkları- araç istiap haddi vs. gözetilip), anılan tarzda bir taşıma varsa istiap haddi aşımının kazanın meydana gelmesinde münhasıran etkili olup olmadığı konularında, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması; bu tespitten sonra da, davacının ödediği bedelin yerinde olup olmadığının denetlenmesi için, aktüerya uzmanından rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    Kabule göre; davacı tarafça rücuen talep edilen tazminat miktarı, likit (muayyen, belirli) olmayıp davacının sigortalısı olan davalıya rücu hakkının bulunup bulunmadığı, rücu hakkı varsa rücu edebileceği miktarın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığı gözetilerek bu talebin reddine karar verilmeyişi de doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ..."nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara