Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3768 Esas 2020/1237 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3768 Esas 2020/1237 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3768
Karar No : 2020/1237
Karar Tarihi : 11/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3768 Esas 2020/1237 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3768 E.  ,  2020/1237 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesiyle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili dava dilekçesi ile 18.10.2010 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve ..."ün kullandığı 31 VS 074 plaka sayılı arac ile sürücüsü ..."un kullandığı ...plaka sayılı aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını, kazaya neden olan ve asli kusurlu olan 31 VS 074 plakalı motosikletin davalı ... tarafından sigortalandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile belirlenecek maddi tazminatın sigorta limitini aşmamak üzere davalı ... şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 03/04/2017 tarihli dilekçesi ile 20.000,00 TL"lik davasını 52.546,15 TL arttırarak toplam 72.546,15 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    İlk Derece mahkemesince, iddia,savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile toplam 72.546,15TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş,karara karşı davalı ... vekilince istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin talebinin kabulü ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/01/2018 tarih ve 2014/1038 Esas, 2018/30 Karar sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılmasına,Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353. maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kabulüne, toplam 33.532,45TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen cismani zarara dayalı maddi tazminat isteminde ilişkindir.
    Somut olayda, hükme esas alınan 14.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının yolcu olduğu motosiklette, sürücünün, sürücü belgesinin bulunmadığı halde yönetimindeki araç ile karayoluna çıkmakla, yolcu taşıması yetersiz olan aracına 2 yolcu almakla, yerleşim yeri içinde bir kavşağadoğru yaklaşırken daha dikkatli ve tedbirli davranmamakla,aracın hızını düşürmemekle ve devam eden gerekçeler ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunnu"nun 36,52/a-b,57/a-C2,ve 65/a,84/h gereği olayın oluşumunda birinci derecede ve %65 oranında davacı ... ... ve diğer yolcu ..."ın ise kendilerinin yaralanmaları ile ilgili %10"ar oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. Md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
    Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporu uyarınca yaralanan davacının %10 kusurlu olduğu kabul edilerek tazminat tutarına bu kusurdan indirim yapılıp belirlenen rakam üzerinden tazminata hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince,İlk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, motosiklette istiap haddi aşıldığından %20 müterafik kusur indirimi uygulanarak tazminata karar verilmiştir.
    Yolcunun nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde seyretmesi sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilecek hususlardandır. Yolcunun eylemi sebebiyle belirlenen kusur oranı bilirkişi tarafından tazminat tutarına indirim olarak uygulanamayacak olup tespit edilen gerçek zarar tazminatından BK"nun 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca makul oranda hakkaniyete uygun müterafik kusur indirimi (Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile bu oran %20) yapılması gerekir.Hernekadar Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda İstiap haddi aşıldığı için %20 Müterafik kusur indirimi uygulanmışsa da 14.01.2016 tarihli rapor hüküm kurmaya elverişli olmayıp,... Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden seçilecek uzman bilirkişi kurulundan kazanın trafik kurallarına aykırı hareketten kaynaklı olan kısmının ayrı değerlenrilip kusur oranının belirlendiği, istiap haddi aşılmış ise bu hususun kazanın oluşumuna etkisi olup olmadığının ayrıca tartışılıp değerlendirildiği ,kusur dağılımı yönünden yeni ve ayrıntılı,gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yeterli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-Kabule göre; tek bir olaya bağlı aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her biri, BK.nun 50. ve 51. (6098 sayılı BK’nun 61 ve 62. md.) maddeleri uyarınca, zarardan müteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, aynı Kanunun"un 141. (6098 sayılı BK’nun 162. md.) maddesine göre, borcun tamamından sorumludurlar. Nitekim, 2918 sayılı KTK.nun 88/1 nci maddesinde, trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür.Davacılar, zararlarını müştereken ve müteselsilen talep edebilecekleri gibi yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçerek her bir failin kusuru oranında da talepte bulunabilirler.
    Davacı vekili dava dilekçesinde yolcu olarak bulunduğu aracın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğundan zararın tamamını davalıdan talep etmiştir.Bölge Adliye Mahkemesince, davalının sigortaladığı aracın kazanın oluşumunda %65 kusurlu olduğundan bahisle, bu miktar kusur oranına göre tazminatın belirlenmesi gerektiği ile ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmış ve %65 kusur oranına göre tazminata hükmedilmiştir.Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği davalının müşterek ve müteselsilen sorumluluk ilkesince, tazminatın tamamından sorumluluğuna hükmetmek gerekir iken Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde kusur oranına göre belirlenen miktardan sorumlu olacağı yönünde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) ve (3) nolu bendde açıklanan nedenler ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara