Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3118 Esas 2020/1272 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3118 Esas 2020/1272 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/3118
Karar No : 2020/1272
Karar Tarihi : 12/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3118 Esas 2020/1272 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3118 E.  ,  2020/1272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun adına kayıtlı menkul ya da gayrımenkul malvarlığına rastlanmadığını, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkullerini mal kaçırma gayesi ile davalılara devrettiğini beyan ile davalılar arasındaki tasarrufların iptali ile taşınmazlar üzerine Uşak 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/ 5850 sayılı takip dosyasından haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.03.2016 gün, 2014/12741 Esas, 2016/3941 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmakla beraber bozmanın gereği tam yerine getirilmemiştir.
    Bozma ilamında; davalı ... ve ...’ın davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişi oldukları ancak davalı borçluya miras yolu ile intikal eden mal varlığının bulunması sebebi ile öncelikle
    davalı borçlunun aciz halinde olup olmadığının tespiti için miras yolu ile intikal eden malların değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre davalı borçlunun aciz halinde olduğunun anlaşılması halinde, davacının dava dayanağı olan alacağının gerçek bir alacak olmadığı iddiasının bulunması sebebi ile toplanacak delillere göre değerlendirme yapılması gereğine değinilmiş, mahkemece bildirilen tanık beyanlarına göre davacının alacağının gerçek bir alacak olduğu davalı ... ve ...’ın davalı borçlu ...’ın durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de bozmanın gereği yerine getirilmemiştir.
    Davacı, davalı borçludan 100.000 USD tutarlı alacağı olduğunu beyan ile davalı borçlu aleyhine Uşak 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5850 sayılı dosya ile takip yapılmıştır. Davacı davalı borçlu ile aralarındaki ticari ilişki gereğince söz konusu bonoları aldığını beyan etmiştir. Mahkemece davacı ve davalı borçlunun ticari işine ilişkin ticari defterleri incelenmeksizin sadece tanık beyanlarına göre davacının alacağının gerçek olduğunun kabulü yeterli incelemeye dayalı olmayıp eksik inceleme ile bozma ilamında belirtildiği gibi karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca; davalı borçluya miras yolu ile intikal edecek mallara ilişkin keşif yapılarak borcu karşılayıp karşılamadığı, davalı borçlunun aciz halinde olup olmadığı da değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    2- Bozma neden ve şekline göre davalı ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 12/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara