Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1164 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1164 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1164
Karar No : 2020/142
Karar Tarihi : 28/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1164 Esas 2020/142 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1164 E.  ,  2020/142 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, 30/03/2015 tarihinde davalı yanca sigortalı ... plaka sayılı aracın davacıların oğlunun yolcu olarak bulunduğu motorsiklete %100 kusurlu olarak çarpması sonucu davacı desteği ..."ın hayatını kaybettiğini, ... plaka sayılı aracın ZMMS poliçesinin davalı yanca düzenlendiğini belirterek her bir davacı için 3.000,00"er TL"den toplam 6.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle de talep davacı ... için 84.858,38 TL"ye diğer davacı için ise 64.221,43 TL"ye yükseltilerek davalı şirketten müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, ... plaka sayılı aracın müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/879-2016/470 sayılı ilamında toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 12.728,75 TL, davacı ... için 9.633,21 TL tazminatın davalıdan tahsiline, söz konusu miktarlara dava tarihinden itibaren yıllık yasal faiz hesaplanmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş; davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk dairesince davacıların istinaf başvurusunun HMK"nun 353/1.b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili dava dilekçesi ile davalı ... şirketinin sigortaladığı aracın kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğundan bahisle destek zararının tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22.02.2016 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı ... için 84.858,38 TL"ye diğer davacı için ise 64.221,43 TL"nin harcını yatırarak davalı şirketten tahsilini istemiş, 08.07.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile de davada kusur dereceleri ne olursa olsun mevcut ve muhtemel tüm zincerleme sorumlular yönünden müteselsil mesuliyete dayandıklarını, davalı ... şirketinin zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğunu, dolayısıyla uğradıkları zararın tamamının davalı tarafından ödenmesini talep ettiklerini ve dava dilekçesini bu yönüyle ıslah ettiklerini bildirmiş ve ıslah dilekçesi 10.08.2016 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
    Hükme esas alınan 14.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacıların desteğinin yolcu olarak bulunduğu elektrikli bisiklet sürücüsünün kazanın oluşumunda %85, dava dışı ... plakalı sigortalı araç sürücüsü ise %15 kusurlu bulunmuş, mahkemece davalı ... sigortaladığı aracın %15 kusurundan sorumlu tutularak tazminata hükmedilmiştir. Tek bir olaya bağlı aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her biri, BK.nun 50. ve 51. (6098 sayılı BK’nun 61 ve 62. md.) maddeleri uyarınca, zarardan müteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, aynı Kanunun"un 141. (6098 sayılı BK’nun 162. md.) maddesine göre, borcun tamamından sorumludurlar. Nitekim, 2918 sayılı
    KTK.nun 88/1. maddesinde, trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. Davacılar, zararlarını müştereken ve müteselsilen talep edebilecekleri gibi yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçerek her bir failin kusuru oranında da talepte bulunabilirler.
    Davacılar vekilinin, dava dilekçesinde kusurun tamamının davalının sigortaladığı araçta olduğunu belirtip zararın tamamını davalıdan talep ettiği ve yine ıslah dilekçesi ile de zararın müştereken ve müteselsilen davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunduğu anlaşılmakla yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği davalının müşterek ve müteselsilen sorumluluk ilkesince, tazminatın tamamından sorumluluğuna hükmetmek gerekir iken yazılı şekilde kusur oranına göre belirlenen miktardan sorumlu olacağı yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Her ne kadar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi"nin karar başlığında başkan, üyeler ve zabıt katibinin ad, soyad ile sicillerinin yer almaması HMK"nın 359/a-b-g maddesine aykırı ise de, bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve kararın kaldırılmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara