Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1111 Esas 2020/2426 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1111 Esas 2020/2426 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1111
Karar No : 2020/2426
Karar Tarihi : 02/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1111 Esas 2020/2426 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/1111 E.  ,  2020/2426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; müvekkilinin 03.08.2008 tarihinde ... sevk ve idaresindeki plakasız ve ruhsatsız motorsikletin, sürücüsü olduğu motosiklete çarpması sonucu yaralanıp sakat kaldığını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının başvuruda bulunmadığını talebinin 2 yılda zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın redddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 6.682,58 TL maddi tazminatın olay tarihi işleyecek yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Maddi tazminatın (zararın) hesaplanmasında gelirin doğru olarak belirlenmesi önemli bir yer tutmaktadır. Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının soğuk demir kaynak işçisi olduğunu iddia etmiştir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise davacının geliri sosyo-ekonomik durum araştırması sonucu gelen cevabi yazı doğrultusunda belirlenerek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Mahkemece, davacının 1.300,00 TL gelir üzerinden hesaplanan tazminat tutarı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Tazminata esas alınan davacının gelirinin belirlenmesine ilişkin araştırma yetersizdir.
    Bu durumda mahkemece; öncelikle davacının yaptığını iddia ettiği soğuk demir kaynak işinin bir işverenin yanında hizmet sözleşmesi ile yürütülebileceği ya da bağımsız olarak çalışılıyorsa vergi mükellefi olarak çalışmanın gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacının kaza tarihinden önceki SGK hizmet dökümü ile bağlı olarak çalıştığı işyerinden en son gelirlerine ilişkin belgelerin ya da bağımsız olarak çalışmaları söz konusuysa, ilgili vergi dairesinden kazançlarına ilişkin belgelerin ve mesleği ile ilgili sertifika vs. belgelerin getirtilmesi mesleği icra süreside gözetilerek ilgili meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretlerinin sorulması, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazançları dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirin net biçimde belirlenmesi gerekir. Davacının, ifade olunan biçimde saptanan geliri üzerinden, aksi takdirde asgari ücret tutarında gelir sağladığının kabulü ile tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir belge ve bilgiye dayalı olmayan sadece SED araştırması ve tanık anlatımlarına dayalı kazanç tespiti ve tespit edilen hesap üzerinden eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Mahkemece, davalı ... tarafından davacıya dava tarihi öncesi olan 16.03.2011 tarihinde yapılan ödeme güncelleme yapılmaksızın mahsup edilmiştir.
    Oysa, davalı tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan ödemenin, ödeme günü ile cismani tazminatın
    hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir.
    O halde, davalı tarafından 16.03.2011 tarihinde davacılara yapılan toplam 11.057,00 TL ödemenin davacının cismani zararından güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde güncellenmeksizin mahsubu doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2)ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara