Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/724 Esas 2021/3149 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/724 Esas 2021/3149 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2021/724
Karar No : 2021/3149
Karar Tarihi : 23/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2021/724 Esas 2021/3149 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2021/724 E.  ,  2021/3149 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacılar ... (kendi adına asaleten; ..., ... ve ... velayeten) ile davalılar ..., ... Pazarlama Tic. Ltd. Şti, ... Sigorta A.Ş arasındaki dava hakkında İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19/07/2018 gün ve 2017/156-2018/186 sayılı hükmün Dairenin 07/09/2020 gün ve 2018/5164-2020/4890 sayılı kararı ile miktar itibariyle reddine/onanmasına karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacılar yakınının sürücüsü olduğu motorsiklete çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalı sigortacının 16.168,00 TL ödediğini; ancak bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını, davalı ... ile imzalanan ibraname başlıklı belge nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla, 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 15.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 05.03.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle, toplam maddi tazminat taleplerini 54.844,23 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce yapılan ödeme ve SGK tarafından davacılara yapılmış ödemeyle davacıların tüm zararının karşılandığı, davacıların başkaca maddi tazminat talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, maddi tazminat istemlerinin reddine; davacı Faima için 4.000,00 TL ile diğer davacılar için 1.500,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle
    birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 07/09/2020 gün ve 2018/5164 -2020/4890 sayılı kararı ile temyiz isteminin reddine/onanmasına karar verilmiş davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteklerinin reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Desteğin bakımından yararlanan eşin, yeniden evlenmesi veya fiili olarak bakım ihtiyacını karşılar biçimde birliktelik yaşaması halinde, bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olacağı dikkate alınarak, hayatta kalan eşin desteklik süresi içerisinde yeniden evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda, eşin yaşı, 18 yaşından küçük çocuk sayısı, sağlığı, görünümü, ekonomik durumu gibi etkenler değerlendirilerek bu belirlemenin yapılması gerekir.
    Dairemiz"in içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin rapor tarihindeki yaşına göre, (HGK"nın 1.10.2019 tarihli, 2017/17-2038 E, 2019/979 K sayılı kararı bu yöndedir.) AYİM Evlenme İhtimali Tablosu"ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir. O halde, davacı eş Faime’nin 04/12/2017 rapor tarihindeki yaşının 37 olduğu, buna göre AYİM tablosuna göre evlenme ihtimalinin %9 olduğu, 18 yaşından küçük her bir çocuk için de % 5 indirim yapılacağı gözetilerek hesaplama yapılması gerekirken; davacı eş Faime için %12 oranında evlenme ihtimali indirimi yapılarak hesaplama yapılan bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile davacı eş için rapor tarihindeki yaşı ve fiili durumu dikkate alınarak bu yönde bilirkişiden ek rapor alınmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairenin 07/09/2020 gün ve 2018/5164-2020/4890 sayılı onama kararının kaldırılarak
    yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara