Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/960 Esas 2021/1472 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/960 Esas 2021/1472 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/960
Karar No : 2021/1472
Karar Tarihi : 17/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/960 Esas 2021/1472 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/960 E.  ,  2021/1472 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı vekili; davacı şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın sürücüsü tarafından 21.11.2008 günü ... tarafından işletilen otoparka bırakıldığını, ancak 23.11.2008 tarihinde aracın bulunduğu yerden çalındığının tespit edildiğini, aracın 24.11.2008 tarihinde terk halinde bulunmakla birlikte araç içerisinde bulunan tüplerin bir kısmının çalınmış olduğu ve araçta hasar meydana geldiğini, dava konusu olayda davalının nezdinde bırakılan araçların emin bir mahalde muhafaza etmesi gerekirken gerekli önlemleri almadığını, özenle koruma ve saklama yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan meydana gelen hasardan sorumlu olduğunu, hasar ihbarının ardından tespit edilen hasar bedeli olan 6.535,68 TL"nin davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiğini belirterek rücuen tazminat alacakları olan 2.520,00 TL"nin ödeme günü olan 13.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davalının sadece gündüz işlettiği otoparkta gece gerçekleşen hırsızlık olayından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını belirterek davalı şirket tarafından işletilen otoparkın çalışma saatleri dışında otoparkta bırakılan araçlar bakımından davalının herhangi bir
    sorumluluğunun bulunmadığının kabulü ile davanın reddine, aksinin kabulü halinde BK. 579.maddesi gereğince otoparkın çalıştırılmadığı gece saatlerinde meydana gelen hırsızlık bakımından müvekkili şirketin kusurunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine, bununda kabul edilmemesi halinde BK. 579/2 maddesi gereğince müvekkilinin zarardan sorumlu olacağı miktarın günlük otopark bedelinin on katını aşmayacak bedel olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, aracın davalı şirketçe işletilen otoparktan çalınma saatlerinin tespit edilemediği ve davalının özenle koruma borcuna aykırı davrandığının belgelenemediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 11/04/2016 gün ve 2015/18452 Esas 2016/4547 karar sayılı ilamı ile "vedia sözleşmesi gereği saklamakla yükümlü olduğu malı aldığı şekliyle iade edemeyen davalının ve davacı sigortalısının arasındaki aylık abonelik sözleşmesi getirtilip değerlendirilerek bu çerçevede kusur ve sorumluluğun değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, davalının kusuru kanıtlanamadığından, kusursuz sorumluluk hükümleri gereğince davanın kısmen kabulü ile 818 Sayılı Mülga BK 481 maddesi gereğince belirlenen 100,00 TL"nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2019 tarihinden itibaren 3.200,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup kabulüne ve reddine karar verilen tazminat miktarları yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin reddedilen tazminata ilişkin ve davalı vekilinin kabul edilen tazminata ilişkin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harçların istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine 17.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara