17. Hukuk Dairesi 2020/610 E. , 2021/2374 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine, dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’in maliki ve sürücüsü olduğu aracın dava dışı ...’ün sevk ve idaresindeki araçla çarpışması nedeniyle 15/08/2014 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı, ölümlü ve yaralamalı trafik kazasında vefat eden ...’ün hak sahiplerine başvuru üzerine müvekkili şirket tarafından, 13/10/2014 tarihinde 90.709,53 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, ödeme yapılan bedelin alkollü araç kullanarak kazaya sebebiyet veren davalıdan tahsili için aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğine rağmen, borç ödenmediği gibi borca itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olup, iptalinin gerektiğini ileri sürerek borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmediğini, karşılıklı kusur mevcut olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uzunköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 13/07/2017 tarih ve 2015/214-2017/142 sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulü ile davalının Uzunköprü İcra Müdürlüğü"nün 2015/425 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 90.709,53 TL asıl alacak, 1.315,28 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 92.024,81 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,karar verilmiş; davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce; hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerektiği, her ne kadar mahkemece alınan bilirkişi raporunda kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiği belirtilmiş ise de; aynı bilirkişi raporu ile davalının meydana gelen kazada %80 oranda kusurlu olduğu, ölen sürücünün ise %20 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, yine ceza yargılaması sırasında alınan ATK kusur bilirkişisi raporunda da davalının asli kusurlu, ölen sürücünün ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği,bu haliyle kazanın salt alkolün etkisi ile meydana gelmediği gerekçesiyle Uzunköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 13/07/2017 tarih ve 2015/214 E.-2017/142 sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin kabulüne, Uzunköprü 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 13/07/2017 tarih ve 2015/214-2017/142 sayılı kararının HMK"nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacının davasının esastan reddine, karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge
Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 4,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.