Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3303 Esas 2021/2362 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3303 Esas 2021/2362 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/3303
Karar No : 2021/2362
Karar Tarihi : 08/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3303 Esas 2021/2362 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/3303 E.  ,  2021/2362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar ..., ... ve ... Mad. San. Tic. Ltd. Şti. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 25.02.2020 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahkemesine iade edilen dosya eksiklik tamamlanıp tekrar gelmekle, incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; davalılardan ..."ın vadesinde ödenmeyen 05/03/2008 tarihi itibariyle toplam 6.196,179,00 TL vergi borcu olduğunu, davalı mükellefin idarece kendisine gönderilen veri inceleme raporu ile vergi/ceza ibranamesinin tebliğ edildiği 11/11/2005 tarihinden kısa bir süre sonra kendisine ait dava konusu taşınmazlarını alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla diğer davalı çocuklarına devrettiğini belirterek davanın kabulü ile 6183 sayılı Yasa uyarınca borçlu davalı ..."ın 4.133.479,00 TL borcunun işleyecek gecikme zammı ve faizleri ile birlikte saptanacak miktarların teminini sağlamak amacıyla, taşınmazların devrine ilişkin tasarruf işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ..., ..., ... vekili; ödenmemiş vergi borcu olarak anılan miktarın haksız bir vergilendirme olayından doğduğunu, konuya ilişkin dava sürecinin halen Danıştay 3. Dairesinde 2007/1093 esas sayılı dosyasında temyiz aşamasında devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; satışın gerçek bir satış olduğunu, ..."un dava konusu hisseleri satın alabilecek ekonomik duruma sahip olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile davalı ... tarafından yapılan dava konusu tasarrufların iptali ile dava konusu taşınmazlar ve şirket hissesi hakkında davacı vekilinin dava dilekçesinde gösterdiği vergi borcu miktarı olan 4.133.479,00 TL ile sınırlı olmak üzere haciz ve cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ..., ... ve ... Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu davaların görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında kesinleşmiş bir alacağın varlığı ve yargılama boyunca da alacağın varlığının devam etmesi gereklidir. Davacının alacağının yargılama sırasında tamamen ödenmesi halinde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı idare vekili temyiz aşamasında ibraz ettiği 29/07/2020 tarihli dilekçesinde; davalı vergi borçlusu ...’ın adına tahakkuk edilen vergi borçlarını 6736 sayılı Yasadan faydalanarak ödediğini beyan ettiğine göre; davacının alacağının tamamının ödenip ödenmediğinin araştırılması, alacağın tamamının ödenmiş
    olması halinde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceğinden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Kabule göre; 136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmemiştir.
    3-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalı ..., ... ve ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan sebeplerle hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan sebeplerle davalı ..., ... ve ... Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar davalı ..., ... ve ... Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ... Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti."ne geri verilmesine 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara