Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2174 Esas 2021/1567 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2174 Esas 2021/1567 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/2174
Karar No : 2021/1567
Karar Tarihi : 18/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/2174 Esas 2021/1567 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/2174 E.  ,  2021/1567 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davada davanın reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, asıl davada müvekkillerinin desteği ..."ın kaza yapan minibüsteki yolculara yardım ettiği sırada bir başka aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, davalıların her iki aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı ve Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilleri için 12.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile toplam 200.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Bozma ilamından sonra açılan ve birleştirilen dosyada ise davacılar vekili, murisin ölümüne sebep olan araçlardan birinin davalı ... şirketine trafik sigortalı olduğunu belirterek 200.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, bozma ilamı, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davanın reddine; birleştirilen davada, davacı ... için 118.675,62 TL, ... için 23.058,15 TL, ... için 33.171,05 TL, ... için 16.844,54 TL, ... için 3.753,00 TL olmak üzere toplam 195.502,36 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.350,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı ... A.Ş."den tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmaya dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin meydana gelen kazada öldüğünü açıklayıp maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece, bozma ilamından önce 11.04.2013 tarihli karar ile toplam 200.000,00 TL’nin tahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiş, anılan karar davalı .... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekilince temyiz edilmiş, anılan karar Dairece 22.12.2014 günlü bozma ilamı ile, kusur oranları konusundaki çelişkilerin giderilmesi ve diğer yönlerden bozulmasına karar verilmiştir.
    Dairenin 22.12.2014 tarihli bozma ilamına uyulmasının ardında mahkemece verilen kararda; her iki araç sürücüsünün %45, desteğin ise %10 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek açılan davaların davalılar... Sigorta AŞ ve ... yönünden kısmen kabulü ile, davacı ... için 118.675,62 TL, davacı ... için 23.058,15 TL, davacı ... için 33.171,05 TL, davacı ... için 16.844,54 TL, davacı ... için 5.026,96 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 3.119,07 TL defin masrafı olmak üzere toplam 199.895,39 TL"nin tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalı ...Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın ... Sigorta AŞ ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine bu kez hüküm, Dairenin 27.10.2016 günlü bozma ilamı ile; asıl ve birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamlarından sonra, tazminata ilişkin yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmiştir. Anılan karar ve hesaplama yöntemi hatalı olup bozmayı gerektirmektedir. Zira mahkemenin ilk hükmü davacılar vekilince temyiz edilmemiş, hüküm, davalıların temyizi üzerine davalılar yararına bozularak davalılar lehine usulü kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle bozma ilamından sonra kazanılmış haklar ihlal edilecek şekilde güncel veriler kullanılarak yeniden tazminat raporu alınması doğru değildir. Kaldı ki, bozma ilamlarının niteliği ve içeriği gözetildiğinde yani bozma ilamlarının sadece kusur oranlarının kesin ve net şekilde belirlenmesi ve asıl ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği yönlerinden bozulduğu gözetildiğinde de; mahkemece yeniden tazminat hesabı yaptırılmasını gerektirir bir husus da yoktur. Bu nedenle mahkemece, bozma ilamlarından sonra yeniden tazminat raporu alınarak alınan raporda da, güncel asgari ücretler uygulanarak ve işlemiş dönem sonu olarak yeni bilirkişi raporu tarihi esas alınarak, hüküm lehine bozulan davalılar aleyhine olacak şekilde daha yüksek tazminat belirlenerek davacıların zararlarının daha fazla olduğu gerekçesi ile ilk hükümdeki miktarlara karar verilmesi doğru görülmemiştir. Aksi halde davalı yararına hükmün bozulmasından sonra güncel veriler ile yeniden hesaplama yapılması temyiz itirazı kabul edilen davalının yararına değil aleyhine olacaktır.
    Buna göre mahkemece, davacıların temyiz etmediği ilk hükümde esas alınan tazminat miktarlarından sadece desteğin kusuru oranında indirim yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi yönünde hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... A.Ş"ye geri verilmesine, 18/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara