Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1369 Esas 2021/2619 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1369 Esas 2021/2619 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/1369
Karar No : 2021/2619
Karar Tarihi : 11/03/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/1369 Esas 2021/2619 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/1369 E.  ,  2021/2619 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; 27.08.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili ..."ün hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, kaza sonucu müvekkilinin önce Alaşehir Devlet Hastanesine daha sonra ambulans helikopter ile İzmir El ve Mikrocerrahi Hastanesine daha sonra ise İzmir Ege Üniversitesi Hastanesine kaldırıldığını, bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kaldığını, bu nedenlerle müvekkilinin uğradığı ve ileride uğrayacağı maddi zararların şimdilik 15.000,00 TL"sinin davalı ... için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, davalı ... için ise poliçe limiti ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren başlamak üzere yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç diğer davalı ...’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, maddi tazminat yönünden; davanın kabulü ile; 67.556,47 TL ../...
    maddi tazminatın davalı ... ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalı ... Sigorta A.Ş den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden bu alacağa olay tarihinden (27.08.2010) itibaren, davalı ... Sigorta A.Ş yönünden bu alacağa dava tarihinden (03.09.2010) itibaren yasal faiz işletilmesine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminat yönünden; davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 45.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (27.08.2010) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire’nin 2015/11821 - 2018/ 3523 E/K sayılı bozma ilamında özetle; “...Mahkemece tarafların delillerinin toplanması, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Kanun"un 98. maddesi kapsamında kalanların ve SGK"nın sorumluluğuna esas olanların belirlenmesi için uzman doktor bilirkişiden alınacak raporla, 2918 sayılı Kanun"un 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri olduğunun tespit edilmesi halinde, tedavi giderleri yönünden SGK"nın, yasa kapsamı dışında kalan tedavi masraflarından ise davalı ... ile işleten/sürücünün sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, davacı lehine hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha uygun manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan yüksek manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile, 33.753,44 TL maddi tazminatın davalı ... ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalı ... Sigorta A.Ş den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden bu alacağa olay tarihinden (27.08.2010) itibaren, davalı ... Sigorta A.Ş yönünden bu alacağa dava tarihinden (03.09.2010) itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden (27.08.2010) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle çalışma gücünün azalması ve tedavi giderlerinin kazaya neden olan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ve işleteninden tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
    25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih 6111 Sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı;
    Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda, sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve Güvence Hesabınca tahsil edilen katkı paylarının %15"ini aşmamak üzere, münhasıran bu teminatın karşılığı olarak Hazine Müsteşarlığınca sigortacılık ilkeleri çerçevesinde maktu veya nispi olarak belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve 3/6/2007 tarihli ve 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14. maddesinde düzenlenen durumlar için Güvence Hesabı tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarılır. Söz konusu tutar, ilgili sigorta şirketleri için sigortacılık ilkelerine göre ayrı ayrı belirlenebilir. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve Güvence Hesabının bu teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erer. Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu söz konusu tutarı %50"sine kadar artırmaya veya eksiltmeye yetkilidir” hükmü getirilmiştir. 6111 Sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de. “Bu kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet. bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülükleri sona erer” hükmü öngörülmüştür.
    Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın
    işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
    Mahkemece 6111 sayılı Yasa kapsamında kalıcı tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılandığı gerekçesi ile SGK yönünden davanın reddine karar vermiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Mahkemece bilirkişi raporu ile belirlenen ve SGK’nın sorumluluğunda olduğu tespit edilen 53.993,17 TL tedavi giderinin SGK tarafından karşılanıp karşılanmadığı ya da kim tarafından ödendiği ilgili hastanelere sorularak araştırılmamıştır. Dosya kapsamından bozma öncesi alınan 12.06.2013 ve 17.03.2014 tarihli aktüer raporunda dosyada mevcut tedaviye ilişkin faturalar ve belgelere göre, 01.11.2010-21.02.2011 tarihleri arasında toplam 56.340,05TL tedavi, ilaç, tıbbi malzeme, fizyoterapi gideri olduğu, bu giderlerin kurum ya da sigorta şirketi tarafından karşılandığına dair dosyada belge olmadığı, belirtilmiştir. Bozma sonrası alınan 25.04.2019 tarihli raporda, “EÜTF Hastanesi’ne yapılmış olan tedavi gideri 6.189,92 TL ve 4.064,25 TL ile EMOT Hastanesi’ne yapılmış olan 30.909,00 TL ve 12.830,00 TL’lik giderin yataklı tedavi kurumunda yapılan giderler olduğu ve tamamının SGK sorumluluğunda bulunduğu ve toplam 53.993,17 TL’ye tekabül ettiği” tespit edilmiştir. Raporda ayrıca, “17 adet Fiziki Tedavi bedelinin ise katkı payı olarak dosya kapsamında değerlendirileceği ve toplam 17*85,00-. TL = 1.445,00-. TL olacağı, 901,88 TL ilaç bedeli ile birlikte 2.346,88 TL bedelin SGK sorumluluğunda bulunmadığı” dolayısıyla davalıların bu bedelden sorumlu tutulabileceği tespit edilmiştir. Mahkemece 24.03.2015 tarihli kararda 67.556,47 TL maddi tazminatın davalı ... ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalı ... Sigorta A.Ş den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... yönünden bu alacağa olay tarihinden (27.08.2010) itibaren, davalı ... Sigorta A.Ş yönünden bu alacağa dava tarihinden (03.09.2010) itibaren yasal faiz işletilmesine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın reddine,karar verilmiş, bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama neticesinde belgeli tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanmış olduğu düşünüldüğünden 33.753,44 TL maddi tazminatın davalı ... ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalı ... Sigorta A.Ş den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı ... ../...
    Akkuş yönünden bu alacağa olay tarihinden (27.08.2010) itibaren, davalı ... Sigorta A.Ş yönünden bu alacağa dava tarihinden (03.09.2010) itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dahili davalı ... yönünden açılan davanın reddine, karar verilmiştir.
    Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu"na" geçtiğinden belgeli tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olması gerekir. Bu durumda mahkemece, bilirkişi raporu ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumlu olduğu belirlenen tedavi giderlerinin kurumca ödenip ödenmediği araştırılarak, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderleri yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu"nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalı ... şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması ve Sosyal Güvenlik Kurumu yönünden davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
    3-Dahili davalı ...’nın 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca harçtan sorumlu olmaması karşısında, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında harçtan sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
    4-Bozma sebep ve şekline göre SGK vekilinin yagılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara