Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11 Esas 2021/1502 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11 Esas 2021/1502 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/11
Karar No : 2021/1502
Karar Tarihi : 17/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/11 Esas 2021/1502 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/11 E.  ,  2021/1502 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... Demir Çelik Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalılar ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti., ..., dahili davalılar ..., ... aralarındaki dava hakkında ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07/06/2016 gün ve 2015/205-2016/446 sayılı hükmün Dairenin 01/04/2019 gün ve 2016/14853 -2019/3907 sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş,
    - K A R A R -
    Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı Dairemizin 01/04/2019 gün ve 2016/14853-2019/3907 sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, bu kararın hatalı olduğundan bahisle davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda:
    1-Dosya içeriğine, Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve davalılar ....’un kötü niyeti somut delillerle ispatlanmamış olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi 2.fıkrası delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nun 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteklerinin REDDİNE,
    2-Dairemiz düzeltilerek onama ilamında İİK"nun 105.maddesi niteliğinde borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı ve aciz belgesi de sunulmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacı alacaklı vekili karar düzeltme aşamasında 27.03.2015 tarihli haciz tutanağını ibraz etmiştir. İcra dosyası içeriğinden borçlunun alacağa yeterli taşınır ve taşınmaz malının bulunmadığı, ibraz edilen haciz tutanağının İİK’nun 105. madde kapsamında aciz belgesi niteliğinde olduğu anlaşılmış ve dosyanın esas yönünden yapılan incelemesi sonucunda:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davalı üçüncü kişi Seher ve dördüncü kişiler ... yönünden iyiniyetli olduklarından bahisle davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Davalı borçlu şirket vekili ve üçüncü kişi ...vekilinin beyanlarından, borçlunun dava konusu taşınmazı, üçüncü kişinin alacağına karşılık olarak verdiği konusunda mutabık oldukları dosya kapsamı ile sabittir. Bu halde borca karşılık olarak yapılan devrin İİK’nın 279/2-2. maddesi gereğince mutad ödeme vasıtası olmadığından borçlu şirket ile davalı ... arasındaki satışın iptali ile davalı ... ve Fatoş’un kötü niyeti ispatlanmadığından bunlar hakkındaki davanın reddine, davalı ..."in taşınmazı elinden çıkardığı 10.02.2015 tarihindeki değeri oranında tazminatla (alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde) sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer karar düzeltme talebinin reddine, (2) nolu bennte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 01.04.2019 tarihli onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, tashihi karar peşin harcının istek halinde davacıya geri verilmesine 17/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara