17. Hukuk Dairesi 2020/10352 E. , 2021/2596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 04.09.2020 tarihli 2020/İHK-14279 sayılı itirazın kabulüne dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 28.06.2018 tarihinde Kocaeli-Kartepe ilçesinde sürücü ... idaresindeki ... plakalı aracın davacıya çarpması sonucu yaralandığını, yaya konumunda olan müvekkilinin daimi olarak sakatlandığını, davalıya sigortalı araç sürücüsünün KTK"nın 67. maddesi gereği geriye manevra yapmak kuralını ihlal ettiğini, 01.11.2019 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre sürekli maluliyet oranı %66 olup geçici iş göremezlik süresi 6 ay, 3 ay başkasının bakımına muhtaç olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 44.000,00 TL sürekli, 6 aylık iş göremezlik için 1.000,00 TL, 3 aylık bakıcı gideri için 1.000,00 TL"nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun reddine karar verilmiş; karara, davacı vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince başvuru sahibinin itirazının kabulüne, 15.04.2020 tarih ve 2020/33170 sayılı kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına, 350.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile 27.11.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle davacının cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, ... Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, ... Üniversitesi ve ... Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, eldeki davada haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü sınıflandırılması ve Özürlülere verilecek Sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre yapılması gerekmektedir.
Hakem Heyetince hükme esas alınan, davacının maluliyetinin Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 01.11.2019 tarihli raporunda 20.02.2019 tarihli erişkinler için engellilik raporunun Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna göre %66 olarak belirlendiği görülmüştür.
Kaza, 28.06.2018 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre, 21.12.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan AAÜT’nin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret madde 17"ye göre “Hakem önünde yapılan hertürlü hukuki yardımlarda bu tarife hükümleri uygulanır. Sigorta Tahkim Komisyonu’nca tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücreti esas almak ve 03.06.2007 tarihli 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nundaki beşte birlik orana uyulmak kaydı ile, tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19.01.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için
hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmesi gerekmektedir.
Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti’nce, AAÜT uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacı için 20.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin tamamına hükmetmiş, davalı vekilinin vekalet ücreti yönü ile karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre davacı yararına hükmedilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ne göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i olması gerekirken vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.