17. Hukuk Dairesi 2019/4706 E. , 2021/1387 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki Tasarrufun İptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.02.2021 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ... Sahra Konut Yapı Kooperatifi hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunu mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 05.08.2013 tarihinde diğer davalı ..."a devrettiğini belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı kooperatifin 10 üyeden oluştuğunu, sözleşmenin 2. maddesinin yerine getirilemediğini, müvekkilinin davalı kooperatiften villa devir hakkının davacıların tazminat hakkından çok önce doğduğu, tapunun öncesinin davacılara ait olduğu, yapılan tapu devir işleminde alacaklılara zarar verme kastı olmadığından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu kooperatif, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek satış değerinin bilirkişi raporu uyarınca 652.000 TL olduğu, davalı tarafça bu taşınmazın 240.000 TL"ye alındığının beyan edildiği, bu durumda ivazlar arasında bir katı aşkın fark olduğu, borcun doğum tarihinin sözleşmenin tanzim tarihi olan 13/10/2006 tarihi olduğu, uyuşmazlık konus taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı iken ferdileştirme işlemi ile 2013 tarihinde devredildiği, borçlu kooperatifin haczi kabil mallarının bulunmadığına dair 24/03/2017 tarihli haciz tutanağının İİK 105 uyarınca geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, bilirkişi raporundaki rayiç değer ile davalının ödediğini belirttiği değer arasında İİK 278/2 maddesi kapsamında bir katı aşkın fark bulunduğu, sunulan raporlar uyarınca davalı ..."ın diğer borçlu Yapı Kooperatifinin ortağı olduğu, tasarrufun borçlu davalı kooperatif tarafından ferdileştirme nedeniyle diğer davalı ..."a yapılan devir işlemi olup ferdileştirme yoluyla dahi olsa kooperatifin üyesi olan diğer davalıya yapılan devir işleminin İİK 277 maddesine dayalı tasarruf işlemi niteliğinde olduğu, davalı kooperatifin davacıya olan kesinleşmiş borcunu ödemeden ortaklarına tapuda devir yapması ve borcunu ödememesi iyi niyetli bir davranış olarak kabul edilemeyeceği, davalı kooperatif ortaklarının davalı kooperatif ortağı olan ..."ın ortak olup borcun varlığını bilmesi gereken kişilerden olduğu ve borçlu kooperatifin bu kişiye yapmış olduğu tasarrufun İİK 280 madde gereğince iptale tabi olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesi de, dava konusu taşınmazı devir alan davalı-3. kişi ..."in, kooperatif üyesi olması nedeniyle, davalıların birbirlerini tasarruf tarihi öncesinden tanıdıkları, İİK"nın 280/1. maddesine göre, davalı-3. ..."in, borçlunun mali durumunu ve alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastıyla hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle, davalılar arasındaki yapılan tasarruf iptale tabi olduğu gerekçesi ile davalı ... vekilinin istinaf talebinin HMK" nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan red edilmiş, anılan karar aynı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı ... vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön bulunmamasına, borcun doğumu en geç 29.06.2010 tarihli ikinci sözleşme tarihi olarak kabul edildiğinde de ferdileşme tarihinin bu tarihten sonra yapılmış bulunmasına, 10 kişilik kooperatifte arsa sahibi ile olan uyuşmazlığın kooperatif üyesi üçüncü kişi tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığı gibi tanık beyanları ile üçüncü kişinin eşi ile bu hususta görüşüldüğünün anlaşılmış bulunmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalı ..."den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10.267,03 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, 16/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.