Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4162 Esas 2020/928 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4162 Esas 2020/928 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/4162
Karar No : 2020/928
Karar Tarihi : 10/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4162 Esas 2020/928 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/4162 E.  ,  2020/928 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ... ... ve davalılar ... Sigorta A.Ş., ..., ...... Sağlık A.Ş. Vekillerince temyiz edilmiş davacı ... ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16/04/2019 Salı günü davacı ... ... vekili Av. ... ile davalı ...... Sağlık Hiz. San. Tic. A.Ş. Vekili Av. ... Seyrek geldiler. Diğer davacılar ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada, davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araçların yaptığı kaza sonucu, davalı ...A.Ş. adıyla işletilen ambulansta görevli doktor olarak bulunan davacıların eşi/ oğlu/ kardeşi ..."un öldüğünü, davacı eşin ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve tüm davacıların manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 100.000,00 TL. destek tazminatı ile toplam 500.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    Birleşen davada, davacılar vekili; asıl davaya konu kazada ölen oğullarının desteğinden yoksun kalan davacılar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00"er TL. destek tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 21.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, asıl ve birleşen davadaki maddi tazminat taleplerini 292.727,47 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalılar ... Finansal Kiralama A.Ş. ile ... Otomotiv Ltd. Şti"nin araç işleteni sıfatları bulunmadığı anlaşıldığından, adı geçen davalılar hakkındaki asıl ve birleşen davanın husumetten reddine; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 21.695,34 TL, ... için 104.820,27 TL. ve Kamil için 109.139,05 TL. destekten yoksun kalma tazminatının, davalı ... Sigorta yönünden dava ve diğer davalılar yönünden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline; asıl davada davacı ... için 10.000,00 TL, Kamil ve ... için 6.000,00"er TL, ... için 3.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ...... Sağlık A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Sandıklı ilçesinde ayrı İş Mahkemesi bulunmadığından, mahkemenin davada görevli olmasına; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 109/2. maddesi gereğince geçerli olan uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde birleşen davanın açılmış olmasına; temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen ceza davasında, konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir isabetsizlik görülmemesine; davacılar için manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davacı ... ... vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ...... Sağlık A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Asıl dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine; birleşen dava ise, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Destekten yoksunluk zararının hesabında, müteveffanın gelirinin doğru biçimde belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Davacı taraf, kazada ölen yakınlarının Sağlık Bakanlığı bünyesinde doktor olarak çalıştığını ve aynı zamanda davalılardan ...Sağlık Hizmetleri A.Ş. bünyesinde part-time ambulans doktoru olarak çalıştığını iddia ederek tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemenin hükme esas aldığı 14.10.2015 tarihli hesap raporunda; desteğin Sağlık Bakanlığı"ndan aldığı maaşa ilişkin bordrolu geliri ile davalı ...A.Ş"deki çalışmasıyla elde ettiği kabul edilen aylık 1.452,00 TL"nin toplamı olan bedel, desteğin düzenli geliri olarak kabul edilmiş ve aktif dönem hesabı asgari ücretin 7,66 katı üzerinden yapılmıştır.
    Oysa; davacılar tarafından, davalı ...A.Ş"ye karşı Ankara 10. İş Mahkemesi"nin 2006/721 E- 2007/207 K. sayılı dosyasında açılan, Haziran- Temmuz 2006 dönemine ait 2 aylık ücret alacağı davasında, desteğin 2 aylık ödenmeyen maaşının 1.524,98 TL. olduğuna karar verildiği görülmektedir. Bu itibarla; dosyaya sunulan puantaj cetvellerinde, desteğin kaza öncesi (Haziran ve Temmuz ayları) dönemde, davalı ...A.Ş"deki part-time çalışma gün sayısının değişken olduğu da (Haziran"da 5 gün ve Temmuz"da 9 gün) dikkate alınarak, adı geçen davalı nezdindeki çalışmayla elde edilen sürekli gelirin tespiti gerekir. Anılan tespit yapılmadan, desteğin ...A.Ş"deki çalışmasına ilişkin düzenli gelirinin aylık 1.452,00 TL. kabulünü içeren hesap raporu, hükme esas almaya elverişli olmadığı gibi, gelirin tespiti için mahkemece yapılan araştırma da yetersizdir.
    3-Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
    Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce, destek alma hakkı olan kişinin destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; ölenin eşi sıfatıyla destek alan kişinin yeniden evlenmesi halinde, bu kişinin desteğinden yararlandığı eşinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyecektir.
    Davaya konu kazada ölen ..."ün eşi olan davacı ..."ın, ölen eşinin desteğinden yoksun kaldığı iddiası ile tazminat talep ettiği; davacının 01.09.2012 tarihinde yeniden evlenmiş olduğu; mahkemenin hükme esas aldığı aktüer raporunda da, davacının yeniden evlendiği tarihe kadar tazminat hesabı yapıldığı görülmektedir.
    Davacı eşin yeniden evlenmesi nedeniyle, evlendiği tarihe kadar ölenden destek alabileceği kabulüyle tazminat hesaplanmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda açıklanan amaç ve kapsamı dikkate alındığında, davacı eşe ölen eşinin sağladığı destek miktarı ile yeni evliliğindeki eşin sağladığı destek miktarı arasındaki fark kadar da davacı eşin zararı bulunduğunun kabulü gerekir. Kaza sonucu eşin ölmemiş olduğu durumda davacı eşin sahip olacağı sosyal ekonomik hayat seviyesiyle, eşin ölümü nedeniyle evlenilen yeni eşin sağladığı imkanlara göre davacı eşin hayat düzeyindeki fahiş gerilemeden, zarara sebep olan davalılar sorumlu olacaktır.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davacı eş ..."ın yeni evliliğindeki eşinin sosyal ekonomik durumu ile davacıya sağlayabileceği destek oranının tespiti bakımından, davacı vekilinin hesap raporuna itiraz dilekçesinde belirttiği yönlerden gerekli araştırmanın yapılması; davacı eşe, ölenin sağlayabileceği destek miktarıyla yeni eşin sağladığı destek miktarının mukayesesi ve aradaki fark kadar davacının tazminat talep hakkı bulunduğunun gözetilmesi suretiyle, eş için tazminat hesabı yapılması; diğer yandan, yukarıdaki bentte yer alan açıklamalar ışığında, desteğin davalı ...A.Ş"de 2004 yılından beri süren çalışmasıyla ilgili puantaj cetvelleri ve aylık çalışma gün sayısı ile gelirinin tespitine yarayacak belgeler getirtilip, tüm belgelere göre ortalama çalışma gün sayısının belirlenmesi ve en son günlük çalışması karşılığının 145,24 TL. olduğu da dikkate alınıp kaza tarihi itibariyle bu işyerinden elde ettiği gelirin saptanması; yapılan araştırmalarla elde edilen sonuçlar dahilinde tazminat hesabının yapılması için, konusunda uzman başka bir aktüer bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... ... vekili, davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ...... Sağlık A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; hükmün, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, temyiz eden davalılar yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... ... yararına BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacı ... ..."dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...... Sağlık A.Ş."ye verilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı ... ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ... ... ve davalılar ... Sigorta A.Ş., ... ve ...... Sağlık A.Ş."ye geri verilmesine, 10/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara