Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3116 Esas 2021/422 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3116 Esas 2021/422 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3116
Karar No : 2021/422
Karar Tarihi : 01/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3116 Esas 2021/422 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3116 E.  ,  2021/422 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve Şerife vekili, davalı şirket vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ..."nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı ... plakalı aracı 26.3.2009 tarihinde davalı ..."a, Anamur İklimsa Klima Bayiliği işyerini 24.3.2009 tarihinde ortağı olduğu davalı ... İnş. Müt. Maden. Nak. İnş. Malz. İmalat Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. sattığını, yine borçlunun 25.3.2009 tarihli boşanma ilamı gereğince ev eşyalarını boşandığı eşine bıraktığını, borçlunun boşanmasına rağmen eşi ile birlikte yaşadığını ve dava konusu aracı fiilen kullandığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline, davalı şirkete kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu ... vekili, müvekkilinin aciz halinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... İnş. Müt. Maden. Nak. İnş. Malz. İmalat Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili, borçlunun aciz halinde olmadığını, borçlunun İklimsa Bayiiliğini bırakması üzerine mallarını 23.3.2009 tarihinde müvekkili şirkete 91.279,95 TL bedelle, iki aracını da 29.4.2009 tarihinde 14.500,00 TL bedelle sattığını, borçlunun servis işine devam ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin 01/04/2014 tarih ve 2012/15325 Esas, 2014/4777 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulü ile davaya konu ... plakalı aracın davalı ..."a, satışına ilişkin 26.3.2009 tarihli tasarrufun davacının Anamur İcra Müdürlüğünün 2009/1545 sayılı takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline, davaya konu Anamur İklimsa Klima Bayiliği işyerinin 24.3.2009 tarihinde davalı ... İnş. Müt. Maden. Nak. İnş. Malz. İmalat Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti."ye satışına ilişkin 24.3.2009 tarihli işletme devri niteliğindeki tasarrufun davacının Anamur İcra Müdürlüğünün 2009/1545 sayılı takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline, davaya konu Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2009/127 E 2009/137 K sayılı ilamına ekli 25.3.2009 tarihli boşanma protokolü gereğince davalı ... Kaya (Ekinci)"ya ev eşyaların devrine ilişkin 25.3.2009 tarihli tasarrufun davacının Anamur İcra Müdürlüğünün 2009/1545 sayılı takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve Şerife vekili, davalı şirket vekili ve davalı ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ...’ın 2 nolu bendin kapsamı dışında kalan, davalı ... ve Şerife vekilinin 3 ve 4 nolu bendin kapsamı dışında kalan, davalı şirket vekilinin 4 nolu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK."nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal
    edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m. 281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK."nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı ).
    İİK.nun 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır.
    İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahsın nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
    Somut olayda, dava konusu ... plaka sayılı araç 26/03/2009 tarihinde davalı borçlu ... tarafından davalı 3.kişi ...’a devredilmiştir. Ancak temyiz aşamasında davalı ... dava konusu aracı 2013 yılında dava dışı ... Oto Galeri isimli bir işyerine devrettiğini beyan etmiş olup mahkemece bu hususta araştırma yapılmamıştır.
    Buna göre, mahkemece dava konusu aracın davalı ... tarafından dava dışı kişilere devredilmiş olup olmadığı araştırılıp tespit edilmemiş ve davacıdan; aracın devredildiği dava dışı kişileri davaya dahil edip etmeyeceği yada İİK"nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorulmamıştır.
    Bu durumda yapılacak iş, aracın devredildiği dava dışı kişileri tespit ederek, davacıdan bu kişileri davaya dahil
    edip etmeyeceği yada İİK"nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediği sorularak, davaya dahili istenildiğinde, taraf teşkilini tamamlamak aksi durumda ise bedele dönüşme halinde davalı 3.kişi ...’ın tasarrufa konu aracı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve davacının alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmesi yönünde karar vermekten ibarettir.
    3-İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan tasarrufun kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğundan ve davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğurduğundan, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK"nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu üzerinde haciz ve satış yetkisine karar verilmesi gerekir.
    İİK’nun haczi caiz olmayan mallar ve haklar başlıklı 82/3 maddesinde; para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan birinin haczedilemeyeceği belirtilmiştir. Mahkemece; davalı borçlu ... tarafından davalı ...’ye devredilen ev eşyaları yönünden İİK"nun 278/3-1 ve 280/1. maddeler gereğince davalı ..."nın eşi Şerife Kaya"nın eşinin borçlarından haberdar olduğu gerekçesiyle dava kabul edilmişse de; dava
    konusu edilen bu ev eşyalarının İİK’nun 82/3 maddesi gereğince haczedilebilir eşyalar olup olmadığı karar yerinde tartışılmadığından kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
    4-Kabule göre; Dava konusu tasarrufların birden fazla olduğu, borçlu davalı ...’nın kendisine ait aracı davalı ...’a, işyerini davalı şirkete ve ev eşyalarını davalı ...’ye devrettiği anlaşılmakla her bir tasarruf için satış tarihindeki gerçek değerler ile icra takibindeki alacak (şayet aciz belgesi var ise bu belgedeki) miktarı nazara alınarak ayrı ayrı harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilip davalıların sorumlu olduğu miktarın ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken davalıların tek vekalet ücreti, harç ve yargılama giderinden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
    5-Yine kabule göre; Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan tasarrufların kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK"nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu üzerinde haciz ve satış yetkisine karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu araç, işyeri ve ev eşyalarının davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya Anamur İcra Müdürlüğü"nün 2009/1545 sayılı dosyasındaki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken kararda sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve Şerife vekili, davalı şirket vekili ve davalı ...’ın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’ın, (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve Şerife vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazının kabulü ile (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle res’en hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 01/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara