Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3023 Esas 2020/2409 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3023 Esas 2020/2409 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/3023
Karar No : 2020/2409
Karar Tarihi : 02/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3023 Esas 2020/2409 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/3023 E.  ,  2020/2409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne dair verilen hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, 01.04.2007 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı oldukları aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal (davalı ... şirketinden ticari) faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."ten tahsilini talep etmiş, 16.06.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi talebini 105.851,25 TL"ye artırmıştır.
    Davalı ... şirketi vekili, red savunmuş; diğer davalı, cevap vermemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile 105.851,25 TL maddi tazminatın 10.000 TL"si dava tarihinden, bakiyesinin ıslah tarihi olan 16/06/2015 tarihinden itibaren davalı ... yönünden işleyecek yasal faizi ile diğer davalı ... şirketi yönünden (poliçe limitleri sınırları ile sınırlı olmak üzere) işleyecek avans faizi ile birlikte; 3.500 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."ten tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin mazeret dilekçesinin mahkemece reddine dair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat ile hasar bedeli istemine ilişkindir.
    Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK."nun 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, 6100 Sayılı HMK."nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
    Somut olayda; mahkemece, kendini vekil ile temsil ettiren davalı ... vekiline 04.11.2013 havale tarihli hesap bilirkişi raporunun tebliğ edilip, beyan ve itirazda bulunma hakkı verilmeyerek davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    Bu durumda mahkemece bilirkişi raporunun davalı vekiline tebliği ile beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda süre verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Kabule göre, kaza tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri dikkate alınarak davacının maluliyet oranının belirlenmesi gerekirken Adli Tıp Uzmanınca Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının maluliyet oranının belirlenmesi doğru görülmemiştir.
    4-Mahkemece hükmedilen maddi tazminata her iki davalı için de ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden kalan kısım için dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir. Kabule göre, davalı ... şirketi kazaya neden
    olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketi tazminat talebinin tamamı yönünden dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş olup, artık, tazminat tutarının tamamı yönünden dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Yine kabule göre somut olayın trafik kazasından kaynaklanması ve haksız fiil mahiyetinde olması nedeniyle tazminat tutarının tamamı yönünden davalı ... aleyhine hükmedilen faizin haksız fiil tarihinden başka bir ifadeyle kaza tarihinden itibaren başlaması gerekmektedir. Mahkemece anılan hususlar gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    5-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin mazeret dilekçesinin reddine dair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."e geri verilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara