Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2136 Esas 2020/845 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2136 Esas 2020/845 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2136
Karar No : 2020/845
Karar Tarihi : 01/01/1970
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2136 Esas 2020/845 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2136 E.  ,  2020/845 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği yayaya çarpması sonucunda vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 17.639,45 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... ... için 8.166,25 TL, davacı ... için 4.083,13 TL, davacı ... için 2.959,80 TL ve davacı ... için 2.019, 45 TL olmak üzere toplam 17.228,62 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 27/07/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    6098 sayılı TBK’nun 74. maddesine (818 Sayılı BK’nun 53. maddesi) göre hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Buna göre, hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de, kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır.(H.G.K. 06.02.2002 gün 2002/19-16, 2002/47 sayılı kararı)
    Somut olayda, davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak ceza dosyasında aldırılan trafik bilirkişisi raporu ile ATK’dan alınan rapora göre destek yayanın tam kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsü ise kusursuz bulunmuştur. İTÜ heyetinin düzenlediği raporlarda destek yaya ile dava dışı sürücüye eşit kusurlu bulunmuş, bu rapor mahkemece hükme esas alınmış, hüküm temyiz incelemesinden geçerek onanmış ve kesinleşmiştir.
    Temyiz incelemesi yapılan dosyada ise herhangi bir kusur raporu alınmaksızın karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Buna göre, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyetinden oluşacak bilirkişi kurulundan kesinleşen maddi olgu dikkate alınarak kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, çelişkiyi giderici ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06.02.2020
    gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara