Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2056 Esas 2020/1362 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2056 Esas 2020/1362 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/2056
Karar No : 2020/1362
Karar Tarihi : 13/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2056 Esas 2020/1362 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2056 E.  ,  2020/1362 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu araç ile müvekkillerinin desteğinin sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek, davalı ... tarafından müvekkillerine ödenen 17.655,97 TL zararın gerçekten tüm zarardan mahsubundan sonra, belirsiz alacak davası olarak şimdilik, müvekkili baba ... için 10.000,00 TL maddi, müvekkili anne ... için 10.000,00 TL toplamda; 20.000,00 TL maddi tazminatın, belirsiz alacağın destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili ... için 30.000,00 TL, müvekkili ... için 30.000,00 TL, müvekkili Arif için 20.000,00 TL, müvekkili ... için 20.000,00 TL, müvekkili ... için 20.000,00 TL, müvekkili Neslihan için 20.000,00 TL, manevi tazminatın olay tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin talebini müvekkili... için 60.286,32 TL’ye, müvekkili ... için 47.362,04 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile; 60.286,32 TL maddi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine, 47.362,04 TL maddi tazminatın 30/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."a verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile katılma yoluyla davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nın 56.maddesindeki (818 sayılı BK"nın 47. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında takdir olunan manevi tazminatın davacı anne ve baba (..., ...) için bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları ile katılma yoluyla davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, katılma yoluyla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 8.959,03 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara