Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1814 Esas 2021/941 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1814 Esas 2021/941 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/1814
Karar No : 2021/941
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1814 Esas 2021/941 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2018/1814 E.  ,  2021/941 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalı ..., ... ve ... arasındaki Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.12.2014 günlü 2013/145- 2014/231 sayılı kararın Dairemizin 07.11.2017 gün, 2015/8595 - 2017/10229 sayılı ilamı ile Bozulmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, borçlu ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşınmazları davalılar Mustafa ve İbrahim’e devrettiğini belirterek, bu tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı, Dairemizin 07.11.2017 gün ve 2015/8595 Esas ve 2017/10229 Karar sayılı ilamı ile borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi geçici ve kesin aciz belgesi de sunulmadığı, öte yandan dava konularından 153 ada 4 parsel nolu taşınmazın borçlu tarafından davalı ..."ya 27.06.2011 tarihinde satıldığı halde takip konusu borç kaynağı bononun 08.10.2011 tarihinde düzenlenmiş olduğu, borcun bu tarihten önce doğduğu iddia ve ispat edilmediğinden, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
    Davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Dava, İİK"nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Bu tür davalar, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat"i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay"ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır.
    Bozma sonrasında, borçlu adresinde 16.02.2018 tarihihde yapılmış haciz tutanağı sunulmuştur. Söz konusu haciz tutanağının İİK 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğunun anlaşılmasına ve 28.02.2018 tarihli
    aciz belgesinin sunulmuş olmasına göre davalı borçlunun aciz halinin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Öte yandan davalı ...’ya satış 04.07.2012 tarihinde yapılmış olmasına rağmen takip konusu borç kaynağı bono 08.10.2011 tarihinde düzenlendiğinden, tasarrufun borcun doğmundan sonra yapıldığı, bozma ilamımızda maddi yanılgı olduğu görülmüştür.
    Dava ön koşulları somut olayda gerçekleşmiş, esas yönünden yapılan incelemede davalı ...’nın kuzeninin borçlunun kızkardeşi ile evli olduğunun tarafların kabulünde olduğundan borçlu ile yapılan tasarrufun İİK’280/1 maddesi kapsamında iptalinde bir isabetsiz olmadığı anlaşılmıştır.
    Ancak davanın bedele dönüşmesi halinde bedel üzerinden faiz yürütülmesinin mümkün olmamasına rağmen, aksi yönde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
    Ne varki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 07.11.2017 gün ve 2015/8595 Esas ve 2017/10229 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkemenin 26.12.2014 tarihli kararının 1.bendindeki “karar tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte" ibaresinin hükümden çıkartılarak hükmünün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, tashihi karar peşin harcın davacıya geri verilmesine 09.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara