Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/146 Esas 2020/115 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/146 Esas 2020/115 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2018/146
Karar No : 2020/115
Karar Tarihi : 28/01/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/146 Esas 2020/115 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/146 E.  ,  2020/115 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa"dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı alacaklı vergi idaresi vekili, borçlu ... Elektronik Bilgisayar Gıda İnşaat Tek. Tic. Ltd. hakkında vergi borcu nedeniyle 6183 sayılı Yasa uyarınca takip başlattıklarını, takipleri sonuçsuz bırakmak için şirket ortağı ... "nin dava konusu taşınmazları kardeşi ... "ya devrettiğini belirterek, bu temlike ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, satışın muvazaalı olmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılar arasındaki 1 nolu bağımsız bölüm ile ilgili tasarurfun 6183 sayılı Yasa"nın 27-28-29 ve 30.maddeleri gereğince iptali gerektiği, 3 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin dava dışı şirkete satıldığı ve bu şirketin davalılar ile bir yakınlığının olmadığının anlaşıldığından bahisle bu bağımsız bölümler ile ilgili davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve aşağıdaki bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Bu tür davaların dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması gerekmektedir.
    6183 Sayılı Kanunun 35.maddesine göre limited şirket ortaklarının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları düzenlenmiştir.
    Somut olayda, dosya içerisindeki belge ve davacı idarenin verdiği cevaplardan, vergi borcunun ... Elektronik Bilgisayar Gıda İnşaat Tek. Tic. Ltd."ne ait olduğu, diğer davalı ..."nin şirket ortağı olduğu ve hakkında yapılmış ve kesinleşmiş bir takip olmadan doğrudan haciz varakası düzenlendiği anlaşılmaktadır. Kısacası davalı şirket ortağı aleyhine yapılmış takip, gönderilmiş bir ödeme emri ve kesinleşmiş bir takip bulunmamaktadır.
    Bu durumda mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar vermesi gerekirken aksi düşünce ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
    3-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekir nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... ve ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine, 28/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara