Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/730 Esas 2021/1701 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/730 Esas 2021/1701 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/730
Karar No : 2021/1701
Karar Tarihi : 22/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/730 Esas 2021/1701 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/730 E.  ,  2021/1701 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.02.2021 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı şirketin müvekkiline olan borcunu ödememesi nedeni ile davalı aleyhine İstanbul 34. İcra Müdürlüğü 2014/28972 sayılı dosyası ile 1.462.762,38 TL"nin tahsili için yapılan icra takibinin kesinleştiğini, borçlu davalı hakkında yapılan tüm araştırmalarda borçluya ait menkul, gayrimenkul ile hak ve alacak tespit edilemediğini, İİK 105 uyarınca aciz vesikası alındığını, müvekkiline olan borcun doğumundan sonra davalı borçlu ... Gayrimenkul Yat. Tur. ve İnş. Tic. Ltd. Şti.nin maliki olduğu dava konusu taşınmazları 25.07.2014 tarihinde ..."a, bu
    kişinin de 11.09.2014 tarihinde v"ye rayiç bedelinin çok altında bir bedel ile devrettiğini, bu satışların mal kaçırma amacı ile yapılan bir tasarruf olduğunu belirterek taşınmazların davaya konu tasarruf işlemlerinin iptaline ve müvekkiline dava konusu taşınmazlar üzerinde haciz ve satış yetkisi tanınmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Gayrimenkul Yat. Tur. ve İnş. Tic. Ltd. Şti. Vekili; dava konusu taşınmazları davalılardan ...’a sattığını, ancak kendisinin yabancı olması ve prosedür işlemlerinin fazla olması sebebiyle kendisinin inanıp güvendiği Muhammet Yılmaz"a devir işlemi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...; şirket sahibi patronu ..."ın kendisine güven duyduğunu, Alman Uyruklu olduğundan ve tapu sahibi olabilmesi için izin alması gerektiğinden aralarında sözleşme yaparak izin alım işlemleri tamamlanana kadar dava konusu arsa tapularının kendisinin üzerine kaydedildiğini, kendisinin herhangi bir ödeme yapmadığını, satış bedelinin şirket sahibi patronu tarafından tapuda ödendiğini, şirket sahibi patronu ... gerekli izinleri aldıktan sonra gayrimenkullerin devir işleminin yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı borçlu şirket ile alıcı ... arasında akrabalık, arkadaşlık gibi borçlunun mal kaçırma kastını bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın ispat edilemediği, taşınmazın gerçek değeri üzerinden satıldığı bu şekilde İİK"nın 278 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasının koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İlk derece mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyasının ilk derece Mahkemesine, dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 14,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 22/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara