17. Hukuk Dairesi 2020/4381 E. , 2021/2285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 01.10.2018 tarihli -K-2018/65285 sayılı karara karşı yapılan itiraz üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 10.01.2019 tarihli 2019/İHK-10141 sayılı itirazın kabulüne dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği düşünüldü:
-K A R A R -
Davacı vekili,08.10.2013 tarihinde davacının yolcu olarak bulunduğu ... plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığı ve daimi sakat kaldığı kazada HMK 107/1 gereği belirsiz alacak davasını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak başvuru tarihi olan 10.01.2018 tarihinden itibaren avans faizi ile talep etmiştir. 24/09/2018 günlü bedel arttırım dilekçesi ile de 250.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddine karar verilmesini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun sahibinin tazminat talebinin kabulü ile poliçe limiti dahilinde sürekli iş göremezlik tazminatı 250.000 TL tutarın 23.01.2018 tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibi ..."a ödenmesine, karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2-Dava, tek taraflı trafik kazasında yolcu olan davacının cismani tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmıştır.
Gerçek zarar miktarı; hak sahiplerinin ve desteğin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının ve desteğin muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu"na göre belirlenmesi suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Kabule göre, 21.12.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan AAÜT’nin Tahkimde ve Sigorta Tahkim Komisyonunda Ücret madde 17"ye göre “Hakem önünde yapılan hertürlü hukuki yardımlarda bu tarife hükümleri uygulanır. Sigorta Tahkim Komisyonu’nca tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücreti esas almak ve 03.06.2007 tarihli 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nundaki beşte birlik orana uyulmak kaydı ile, tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmedilir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmüne göre Sigorta Tahkim Komisyonuna intikal eden hakem dosyalarında taraflar bakımından uygulanacak vekalet ücreti tarifesi belirlenmiştir. Ayrıca 19.01.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 29598 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6/son maddesine göre, takdir edilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ye göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmesi gerekmektedir.
Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyetİ’nce, AAÜT uyarınca hesaplanan nispi vekalet ücreti takdir edilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, davacı için 20.950,00 TL nisbi vekalet ücretinin tamamına hükmetmiş, davalı vekilinin vekalet ücreti yönü ile karara itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan ilkelere göre davacı yararına hükmedilmesi gereken vekalet ücreti AAÜT’ne göre Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i olması gerekirken vekalet ücretinin tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü İtiraz Hakem Heyeti Kararının BOZULMASINA; dosyanın işlem yapılmak üzere İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.