Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/18 Esas 2020/2016 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/18 Esas 2020/2016 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2020/18
Karar No : 2020/2016
Karar Tarihi : 24/02/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/18 Esas 2020/2016 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2020/18 E.  ,  2020/2016 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; asıl davada ... ... A.Ş. nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’in sevk ve idaresindeki aracın, davacı ...’ın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu 25/01/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu trafik kazası neticesinde maddi ve manevi olarak ciddi zararlar gördüğünü, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ...’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen 2012/633 sayılı dosyasında; kazaya karışan ... idaresindeki aracın malikine karşı açmış olduğu davada, aynı kaza ile ilgili olarak, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdili 5.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı malik ...’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen 2014/43 sayılı dosyasında; kazaya karışan ... idaresindeki aracın ... poliçesini düzenleyen ... şirketine karşı açmış olduğu davada, aynı kaza ile ilgili olarak, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdili 5.000 TL maddi tazminatın davalı ... şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...; kazanın meydana gelmesinde davacı tarafın kusurlu olduğunu, davacın kalıcı maluliyeti bulunmadığını beyanla,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; kusur durumunun kesinleşmediğini, davacının gelirine ilişkin beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının sürekli iş göremez halinin bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ... A.Ş. vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı vekili 26/01/2016 tarihli duruşmada; maddi tazminata ilişkin ... şirketinden tazminatlarını aldıklarını, maddi tazminat davasının konusuz kaldığını, maddi tazminatla birlikte bu tazminata ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretini de ... şirketinden tahsil ettiklerini, davanın manevi tazminat davası olarak devam ettiği, yönünde beyanda bulunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ana dosya yönünden; davanın kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 25/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, maddi tazminat talebi hususunda dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2012/633 esas sayılı dosya yönünden; davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 25/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, maddi tazminat talebi hususunda dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen 2014/43 esas sayılı dosya yönünden; maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ... şirketi ile akdedilen sulh anlaşmasında, davalı ... şirketinin lehine hükmedilecek vekalet ücretinden vazgeçtiğine dair bir ibare bulunmamasına, davacı tarafça ibraname tarihinden sonra ödenen Adli Tıp Genel Kurul masrafının dosya içerisindeki Adli Tıp Kurumu fatura tarihine göre ibraname tarihinde davacı tarafından biliniyor olmasına ve özellikle B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 146,80 TL fazla alınan temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, 24/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara