17. Hukuk Dairesi 2020/1242 E. , 2021/2054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.02.2021 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların murisi olan ... ’ün 07/09/2014 tarihinde sevk ve idaresindeki aracı ile tamamen kendi kusuru ile meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, kazaya karışan aracın geçerli bir trafik sigortası bulunmadığından vefat eden sürücünün eşi olan davalılardan ... lehine Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile hükmedilen destekten yoksun kalma tazminatının tahsili için İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2017/20297 sayılı dosyasından başlatılan icra takibine istinaden müvekkili kurum tarafından, 22/11/2017 tarihinde ödeme yapıldığını, murisin neden olduğu zarardan mirasçısı olarak davalıların kişisel olarak sorumu olduğunu, müvekkilinin rücu hakkının bulunduğunu, bu sebeple ödeme yapılan bedelin davalıdan tahsili için davalılar aleyhinde Alaçam İcra Müdürlüğünün 2017/574 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğine rağmen, borç ödenmediği gibi borca itiraz edildiğinden takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olup, iptalinin gerektiğini ileri sürerek borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20"sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; Güvence Hesabının rücu hakkının söz konusu olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Alaçam Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/10/2019 gün ve 2018/332 Esas 2019/237 Karar sayılı ilamı ile; davalı desteğinin kazadaki kusurunun davalıya ve diğer davalılara yansıtılamayacağı, desteğin idaresindeki aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi bulunmadığı için davacı ..."nın zarardan sorumlu olduğu, davacı tarafından somut olayda olduğu gibi ödeme yapılmış olması halinde Mehmet Gün mirasçısı olan davalılara rücu imkanının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nce; davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucunda vefat nedeniyle ödenen destekten yoksun kalma tazminatının rücuen tazminine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/b maddesinde rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla ... oluşturulacağı, Yasanın geçici 2. maddesine dayanılarak çıkarılan ... Yönetmeliğinin 16/c maddesinde zarardan sorumlu olan kişilere, hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle rücu hakkının kullanılacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan düzenlemeler çerçevesinde davacı ... Hesabının zararın sorumlusuna rücu edebileceği açıktır.
Somut olayda araç sürücüsünün eşi, zarar gören 3. kişi sıfatıyla tazminat alacaklısı olmakla birlikte aynı zamanda müteveffanın mirasçısı sıfatıyla zarar nedeniyle borçludur. Diğer davalılar da müteveffanın mirasçısı sıfatıyla zarar nedeniyle borçludur. Zararı talep etme ve sorumlu olma hususları ayrı hukuki olgulara dayanmaktadır.
Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre; araç sürücüsünün tam kusuru ile sebebiyet verdiği her türlü zararı ödemek durumunda kalan ..., araç sürücüsünün eşine ödemek zorunda kaldığı tazminatı, davalıların araç sürücüsünün mirasçıları olmaları nedeniyle davalılardan isteyebilecektir.
Bu halde İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddi kararı yerinde olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi’nce davanın yönetmelik gereği rücu davası olduğu gözetilerek davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.