Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6386 Esas 2020/2742 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6386 Esas 2020/2742 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/6386
Karar No : 2020/2742
Karar Tarihi : 05/03/2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6386 Esas 2020/2742 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/6386 E.  ,  2020/2742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili,davalı ... vekili ile davalı ... A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; 01/02/2009 günü, ..."in sevk ve idaresindeki araçla, ..."ün sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, kazada ... ağır şekilde yaralandığını, davacı ..."nin kaza sonucu geçirdiği çeşitli tıbbi operasyonlar sonucu vücudunda platinler ve iyileşmemiş kırıkların olduğunu, bu sebeple kendisine bakamaz durumda bulunduğunu ve bir bakıcı tuttuğunu, masraflarını karşılayamaz durumda olduğunu beyanla davanın kabulü ile 10.000,00 TL maddi ve 16.000,00 manevi tazminat talebi ile toplam 26.000,00 TL’nin, olay tarihi itibariyle işleyecek olan yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 27.794,80 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... şirketi açısından teminat limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan
    müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak, davacılara verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... vekili ile davalı ... A.Ş vekili vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava trafik kazası sonucunda meydana gelen cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1086 sayılı HUMK"nın 388. maddesi (6100 sayılı HMK m. 297) uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, hüküm sonucu kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Aynı Kanunun 389. maddesinde de “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır” hükmüne yer verilmiştir (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298). Belirtilen madde hükümlerine göre hakim gerekçeye uygun karar vermek zorunda olup gerekçe ile hüküm birbirine uygun olmalıdır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece kararın gerekçe kısmında 09.05.2008 tarihinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, kazanın oluşumunda ..."in kusurunun olmadığı, davalı ..."ün %100 kusurlu olduğu kabul edilmiş, ancak daha sonra kararın hüküm kısmında davalı ... diğer davalılarla birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminattan müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Bu durum kararın gerekçesi ile hükmü arasında çelişki ortaya çıkmasına neden olup HUMK’nun 388 ve 389. (6100 sayılı HMK m. 297 ve 298) maddelerine aykırı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK"nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili
    gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkili Hatice"nin trafik kazası sonucu yaralandığını, çalışma gücü kaybı ve bakıcı gideri talep hakkı doğduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL maddi, kendisi adına asaleten ve çocukları adına velayeten 16.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Ancak davacı taraf, zarar türleri olarak belirttiği çalışma gücü kaybı ve bakıcı giderlerinin talep ettiği bu miktarın ne kadarlık kısmını oluşturduğunu açıkça belirtmemiş, manevi tazminat talebinin de ne kadarının davacı ..., ne kadarının çocukları adına talep edildiği açıklanmamış, mahkemece de bu durumun açıklığa kavuşturulması sağlanmamıştır. Bu bakımdan davacının bakıcı gideri talebi ile çocukları yönünden manevi tazminat talebi de bulunduğu dava dilekçesi içeriğinden anlaşılmasına göre öncelikle davacı vekilinin talebinin açıklatılması sağlanarak, çalışma gücü kaybı ve bakıcı gideri yönünden her bir zarar türüne ilişkin talebinin ne kadar olduğunun belirlenmesinin sağlanması, ayrıca manevi tazminat yönünden de hangi davacı için ne kadar talebinin olduğunun belirlenmesinin sağlanması ile yapılacak araştırma ve toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    3-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının, davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının, davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı ... A.Ş vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ..., ... ve ... A.Ş."ne geri verilmesine 05.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara