Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6210 Esas 2021/445 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6210 Esas 2021/445 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/6210
Karar No : 2021/445
Karar Tarihi : 01/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/6210 Esas 2021/445 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/6210 E.  ,  2021/445 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davacı ... ile dava dışı arkadaşı ..."in 04.02.2012 tarihinde İstanbul yolu üzerinde arkalı önlü seyrederken Jandarma Eğitim ve Sosyal Tesisleri önüne geldiklerinde dava dışı ..."in aracının arıza yaptığını ve yolun kenarında durmak zorunda kaldığını, tamirci olan davacının da arıza yapan aracı tamir etmek için bu aracın önünde sağda durduğunu, davacı arıza yapan aracın kaputunu açarken, davalı ..."nın sevk ve idaresindeki aracın yol kenarında duran ikaz lambaları yanan ..."e ait olan araca arkadan çarptığını, çarpma esnasında tamir amacı ile aracın önünde yaya olarak bulunan davacının çarpmasının etkisi ile tamir ettiği araç ile onun önünde park halinde olan kendi aracı arasında sıkışarak ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, uğradığı zararın tazmini için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak hesaplanacak maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 20.000 TL manevi tazminatın davalı ...’dan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; kazanın meydana gelmesinde dava dışı araç sürücülerinin de kusurları olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 126.927,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı ... şirketinin sorumluluğunun dava tarihi olan 16/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına), davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; davacılar vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 18/03/2019 tarih ve 2016/5470 Esas-2019/3147 Karar sayılı bozma ilamında; kaza tarihi, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın az olduğu ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, Dairemizin manevi tazminatın az olduğu şeklindeki bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat davasının kabulü ile 126.927,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 04/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı ... şirketinin sorumluluğunun dava tarihi olan 16/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına), davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 12.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 04/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacıya verilmesine, dair verilen karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve davacı için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 01/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara