Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5487 Esas 2021/1035 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5487 Esas 2021/1035 Karar Sayılı İlamı

Esas No : 2019/5487
Karar No : 2021/1035
Karar Tarihi : 09/02/2021
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5487 Esas 2021/1035 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/5487 E.  ,  2021/1035 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu çift taraflı trafik kazasında müvekkillerinin eş ve babaları olan ..."ın vefat ettiğini, müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını, davalı ..."in yol kenarındaki yaş otları yakması neticesinde görüşün engellendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, toplam 190.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini davacı ... ve Beyhan için toplam 169.529,00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili; davacıların zararın tamamını sigorta şirketinden tahsil ettiklerini, davacı ... ve Berrin"in destek zararı bulunmadığını ve talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili; davacı ..."a ibraname karşılığında 45.557,00 TL ödeme yaptıklarını, ödemenin yeterli olduğunu, desteğin müterafik kusurunun bulunduğunu ve kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, ilgili bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı ... için 67.716,09 TL, ... için 3.553,12 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ..., ... yönünden kaza tarihi olan 21/02/2012 tarihinden itibaren, davalı ...Ş. yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı ..."ın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne kısmen reddine, davacı ... için 22.000,00 TL, davacılar ... ve ... için 12.000,00"şer TL manevi tazminatın davalılar ..., ..."dan kaza tarihi olan 21/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalılar Volkan ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip incelenen ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davalı ... ile ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    3-Kabule göre; Davalılar arasında yer alan sigorta şirketi kazaya neden olan aracın trafik sigortacısı olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları"na göre (poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) maddi tazminattan sorumlu olduğu, manevi tazminattan sorumlu olmadığı gibi manevi tazminata ilişkin harçlardan da sorumlu değildir.
    Mahkemece maddi-manevi tazminat taleplerinden kabul edilen miktara göre ayrı ayrı karar ve ilam harcı belirlenerek sigorta şirketinin, davacıların maddi tazminat talebi nedeniyle karar ve ilam harcından poliçe limiti dahilinde sorumluluğuna dair karar verilmesi gerekirken maddi-manevi tazminat talepleri hakkında tek bir karar ve ilam harcı belirlenip, bundan sigorta şirketinin de sorumlu olduğuna dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Volkan ve ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.865,72 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Volkan ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş."ye geri verilmesine 09/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu Kararlara da bakmak isteyebilirsiniz:

    Avukata Sor Hemen Ara